eğer bahsi geçen insan fenerbahçe başkanı aziz yıldırım" ı örnek alıyor, dolayısıyla öz eleştiri yapmıyor, rakip kulüplere kırıcı çıkışlarda bulunuyorsa zaman kaybı doğuracak gereksiz bir harekettir. sayıları giderek azalsa da hala futbol tartışılabilecek fenerbahçeliler vardır ama eskiye göre oldukça azdır.
tarihinde futbola dair hiçbir artısı olmayan bir kulübün taraftarıyla, evrensel futbol ahlakı çerçevesinde sohbet etmeye çalışmaktır. boş çabadır. yıldırır. tamam altı sıfır yendiniz en büyük sizsiniz dedirtir. şike yapılmadığına dair kurana el bastırır. bi daha yaparsam ne olayım dedirtir. gene yaptırır.
fanatik insanlarla tartışınca olacak şeyler, bir fenerbahçeliyle tartışırken başınıza gelir. aynı şey tüm fanatikler için geçerlidir. tartışmanın sonunda her iki tarafın da sinirleri bozulur, hiçbir şey elde edilmez. hatta çoğu zaman tartışma ufak çaplı, nadiren büyük kavgalara dönüşür.
o yüzden ne fenerbahçe, ne galatasaray ne de herhangi bir takımın fanatiğiyle tartışmayınız efem.
kısa sürer. kızdırılmakla sonuçlanır.
zira haddini bileceksin.
her sene tuttuğun takım fener'e evinde, deplasmanda yenilmesine rağmen, yılmadan usanmadan fenerli'yi kızdırmaya ve laf sokmaya çalışma hatasına düşmemen lazım.
tabii gerçekten futbol tartışması yaptığında, yani bu eylemi başlığa taşıyorsan, karşındaki kişiyi fener'li, beşiktaş'lı olarak bir kalıpta sınıflandıramazsın. tartışmanın boyutu karşındaki insana, bilgisine, kişiliğine, fanatikliğine göre değişir. bunun takımı yoktur.
- onlar için tek büyük fenerbahçedir. palermo - cesena'yla yaptığı maçı bile fenerbahçe'yi överek anlatırlar.
- aziz yıldırım onlar için kutsal bir varlıktır.
- alex tanrının oğludur. bir maçta 2-3 gol atınca messi'yle maradona'yla kıyaslarlar.
- bir maçta 3-4 gol atınca kendilerini barcelona sanarlar.
insan olarak sevilebilitesi olan bir insan bile eğer fenerbahçeliyse futbol konusu açılınca içine şeytan kaçar.
yani bunlarla muhattap olunmamalı. tabi onlar bu muhattap olmama durumunu da "çünkü diyecek lafınız yok! çünkü en büyük fenerbahçe!!!" diye yorumlayacaklardır. olsun. aldırmayın. yazıktır.
bir koyunun koltukaltını -deorantsız- yalamak kadar meşakkatli eylemdir. profosyonel yardım almadan yapılırsa deride iz bırakır. reçetesiz tartışmalara girşilmemelidir.
dersiniz ki biz uefa kupasını aldık, süper kupayı aldık der ki taa ne zaman aldınız, 2000 yılında aldınız. (sanki real madrid, barcelona falan bu kupaları her 5 yılda en az 4 kere kazanıyor) uefa kupasını eski olarak gören adamlar başlarlar size bilmem kaç yılında 3-0 dan 4-3 kazandıkları maçı anlatmaya. ulan hani 2000 yılındaki kupa eskimişti. sen 1960'daki 70'deki maçı anlatıyosun. bir de şu vardır: mesela geçen sene kupada kadıköy'deki maç 0-0 bitti samiyen'de gs kazandı ligdeki maçta kadıköy'de fener samiyen'de yine gs kazandı. yani 4 maçta gs'nin 2 fenerin 1 galibiyeti var. ama bu fenerli arkadaşlara sorsan şöyle derler: "biz hep sizi yeniyoz, biz hep sizi yeniyoz" ulan son 50 maçın 45 tanesini mi kazandın? hani uefa kupası eskimişti 100 yıl boyunca oynanmış 300-400 küsür maçta oluşmuş 20-30 galibiyet farkından niye bahsediyosun o zaman.. o galibiyetlerin çoğu doğal olarak 2000 den önce.. onları niye sayıyosun o zaman?
eğer takımını embesil seviyesinde savunmuyorsa(bu sadece fenerbahçe taraftarı için değil galatasaray, beşiktaş, trabzonspor taraftaraları için de geçerli) olabilecek bir tartışmadır. sonuçta futbol hakkında herkesten bilgi alınmalı veya bilgi verilmeli. ancak bu tartışma sözlükteki bazı arkadaşlar gibi gerzekçe olursa almayayım alana da mani olmayayım. hadi gerzekçe tartışmalara örnek verelim.
1) 6 kasımda 6 tane nasıl koyduk ama(her tartışma bu söylenir veya ima edilir.)
2) ama bizim uefa kupamız var.(sanırım benim gibi galatasaray taraftarlarını en üzen savunma şeklidir.)