Bir zamanlar parke idi. Şuan elektronik olduğunu düşünmüyorum bu kıstasın, çünkü bu ülkede maaşının üç katını acımadan akıllı telefona yatıranlar var. Şahsa münasır olmasından ötürü cevabım kesinlikle buzdolabının içidir.
Benim gördüğüm ev temizleme robotlariydi ev sahibi temizliğe başla diye komut veriyo telefonla robot şarj yerinden çıkıp evi süpürüyor diğeri de siliyordu tüm evi silip supurdukten sonra geri yerlerine gittiler ben şok. Robotun markası (bkz: irobot)
Evi zengin gösteren en önemli detay buzdolabıdır boş ise ev kral dairesi olsa ne yazar? Sonra huzur detayı aranır yok ise buzdolabı dolu ev kral dairesi olsa ne yazar? Birde evde neşe saçacak hatun kişi aranır o yoksa huzur da yoktur. Şu an lüks görünümlü yatak odamda komidin üzerindeki abajurun ışığı altında spangle yedikten hemen sonra enerji içeceği içmiş cam pet şişeden şu yudumlamış tüy yastığa başımı koymuş uzanmış şekilde bu satırları yazıyorum ama şu saat olmuş hala sıcak bedenine sarılacağım hatun benden uzakta ve odam tamamen fakirlik kokuyor görünümü zengin olsada.
sade olması. tesisat alanında ihtisas yapmış* bir mühendisim. işim gereği bir çok insanın evine girip çıkıyorum. gözlemlediğim şudur zenginlik katsayısı arttıkça evlerin içi sadeleşiyor. fakirlik katsayısı arttıkça da evler adeta birer dolmabahçe sarayına dönüşüyor.
zengin evlerine girdiğimde genelde saçma sapan, işlevsiz, büfe, vitrin gibi mobilyalara pek rastlamıyorum. olan mobilyalar da genelde sade ve hoş oluyor. antikalar haricinde abartılı oymalar falan görmedim hiç. fakir evlerinde ise durum tam zıttı. içi çakma gümüş tepsilerle, 1 milyonculardan alınmış dandik ama süslü porselenlerle dolu vitrinler, büfeler, dolaplar falan gırla. mobilyalar öyle abartılı ki beştepeye götür sırıtmaz o derece. renkler de hep göze batan cart renkler.