bir ev senfonisi

entry2 galeri0
    3.
  1. 3.
  2. Küçük iskender'in Alp için yazdığı şiirlerden biridir.. Vurucudur..

    van kedisi'ne

    Evim!

    eski bir sevgiliden gelen hediye gibi
    sıkı sıkıya kapalı perdelerle,
    duvarlarla paketlenmiş;
    acının
    yalnızlığa plastik bir güzellik tacı giydirdiği
    Evim!

    her sabah yatakodasında yeniden doğduğum,
    göbek kordonumu çırpına çırpına
    ana rahminden getirdiğim
    iki sivri dişle koparttığım,
    aşka zorlanmış gözlerimle
    ümide zorlanmış cevherimle
    bilinçaltından gerçeküstüne doğru upuzun bir
    koridorda koştuğum
    sütle yorulduğum, tuzla bunaldığım,
    korkuyla doğrulduğum
    kana, sperme
    ve şeffaf şefkat gözyaşlarına düşkün Evim!

    O! ev kadar yakınımdaki
    O! ev kadar durgun, Ev kadar eşya, Ev kadar
    ruhumla bedenimi bir gece yarısı
    köşe başında soyduğum
    tenimle beton arasındaki manevi evrim!
    O! Sınırlarımdaki çatışmalardaki son durum!

    Elbette evlerin de bir belleği vardır
    özellikle mayıssa,
    mayıs, okyanuslardan ansızın çıkagelen
    bir pelerinse ıslak
    ve paramparça, sultansız ve

    çocuksa kumaşından dikişine değin,
    biraz pahalı bir kürkse sevgili
    sevgililer, evlerin oturma odalarıysa
    koltuklar: yüzlerce insanın bir süre
    sessizce sığındığı
    sehpalar: içi ölümle doldurulmuş hayvan leşleriyse
    küçük heykeller, küçük vazolardaki solgun
    güllere dargın
    duvardaki çerçevelerin kenarlarına
    iliştirilen fotoğraflar
    üstüste, tıkış tıkış, bir ömre bir çuval
    ilişki dolduran duyarlıklar
    yere atılmış kasetler, plaklar ve
    haftalık/aylık dergiler
    kullanılması untulmuş küf kokan bir kiler
    gibi dudaklarda unutulmuş sevgi dolu dizeler
    şarkılar şüphesiz, şarkılar kalır evlerde
    özellikle mayıssa
    detone bakışların bir makam tutturamayan
    ağrılarıyla seferber!
    mayıssa.. mayıs, betona çakılmaya çalışılan
    eğreti bir çivi gibi
    yılların dokusunda, elde güçte yürekte
    yamulmuşsa!.

    Evet, bugün bomboş bir Evin startında
    huysuzlanan at gibiyim
    hırçınım, çaresizim, ..elbette ben de koşmak
    isterdim
    son yüz metreye girerken bütün şahane
    atların önünde,
    ama...
    jokeyim düşmüş, mahmuzları dibine kadar
    saplı kalmış
    avuçlarımda döndürdüğüm bir kartopuna
    benzeyen kalbimde!

    duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
    aralık tuvalet kapısından sızan o masum
    o belalı akrobat şelale!
    suyun altında
    vücudu uzaya doğru gelişen,
    suyun altında
    herhangi küçük bir balık gibi üstünkörü yıkanan,
    yıkandıkça evcilleşen!

    evcilleştikçe,köpüren bir kuduz ağzı gibi
    kendi korkusunu,
    kendi vahşi sorgusunu
    başkalarının feci sonuyla örtüştüren
    kısa mesafe!
    kısa androjen!

    valse kalkamayan zavallı eşiyle dansedermişcesine,
    alaycı/muazzam!
    sabuna hayatının hatalarını bire bir
    ezberletirmişcesine
    etinin etle eridiğini kabullenen bir adam!
    masumiyetiyle kavgalı,
    ahlakıyla usta-çırak ilişkisi kurmuş bir adam!
    biri!
    henüz on sekizinde!

    duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
    şimdi sanırım çok uzaklarda!
    şimdi sanırım çok uzaklarda bir kadeh
    martini eşliğinde
    kadınlara kadınları anlatıyordur
    kalçalara kalçaları
    göğüslere göğüsleri...
    ölümlere ölümleri
    intiharlara intiharları anlatıyordur yüzünün
    bir yanı telaş
    bir yanı sevinç içinde
    kahkalar vardır rujla lekeli, rujlar:belli ki
    fransız parfümerisinden
    çok hoş bir delikanlı gibi sözler, benimle kirli,
    kirler: yasak gecelerin
    itibarları küçük düşüren yalak gürültüsünden!
    yeşile boyanmış saçlar: üç silahşörler gibi dolaşan
    eylül-ekim kasımın
    sonbaharı tartıştıkları gerilimi yüksek bir
    veda sevişmesinden!
    fırlatıp attığı iç çamaşırlarıyla bir akşam
    yemeğe çıkmıştık!
    çorapları, elbette siyah: her zaman sahibinin
    karanlığını barındıran!
    donu, .. atleti: hafifçe, sezdirmeden.. onun
    teninin rengini almış!
    bana büyük,
    mücadelelere ufak gelecek
    iç çamaşırları!

    sözcüklerdir asıl iç çamaşırları
    aşk denen giysilerin altına gizlenen!
    duş alan bir adam hatırlıyorum evimde:
    musluğun ucundan damlayan o dehşetli
    sıcak ateşiyle
    bütün suyu dokunduğu yerde buharlaştıran!
    iki insandan akacak olanın arasına köprü kuran
    kılıç savuran, balta savuran, bıçak
    savuran şövalye!

    çelik mask kaydı yüzünden!
    zırh dediğin gerçek,
    parçaladı mızrağın sapındaki adaleti!
    tarih dersi bitti! haydi serseriliklerim, dağılın!
    öyle bir yağmur ki bu, istanbulu
    darmadağın edecek!
    tüm duşlar kapandı!
    tuvaletlerde küvetlerde bulundu ceset!

    duş alan bir adam hatırlıyorum evimde
    söz verdi! bir dahaki sefere kendi Evinde ölecek!
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük