acaba duyguların milliyeti var mıdır sorusunu akıllara getiren hede. maria ninemle hüseyin dedem acaba bir ruma aşık olmak yada bir türke aşık olmak sorunsallarını akıllarına getirmişler miydi, üstelik o dönemin şartlarında? getirselerdi biz olabilirmiydik. yapmayın lütfen...
kandil adında bir kürt genci, tamara adında ki ermeni papazın kızına aşık olur. durumdan memnun olmayan kara papaz tamarayı akdamar adasındaki kiliseye kapatır. fakat tamara her gece kilisede meşale yakar, kandil ise kıyıdan adada yanan meşaleye doğru * yüzerek kiliseye gider ve tamarayla görüşür.sabaha doğru zaten kıyı görünüyordur ve dönmek kolaydır.
aşkları bu menvalde, kara papazın haberi olana dek sürer. kızının bir müslümanla aşnafişne yaptığını duyan papaz, yamağına tamaranın gece yaktığı meşaleyi ada etrafına dolaştırmasını emreder.
malum gece, her zaman ki gibi kandil aşkına ulaşmanın heyecanıyla kendini van gölünün sodalı suyuna bırakır. ama meşaleyi ada etrafında gezdiren hain yamaktan haberi yoktur.
sabaha doğru van semalarında kahraman aşığın "ah tamara" diye attığı narası duyulur. ve yine efsaneye göre adanın adıda buradan gelmektedir.
çocukların her sabah düzenli olarak ne mutlu türküm diyene diyerek ant içtiği bir ülkede gayet anormal karşılanacak bir durum. bizim bilinç altımızda var faşistlik.
sevgiliyi önce türk sonra da kendince müslüman yapma çabalarından aşka zaman kalmaz.
bir türke aşık olmaktan farkı olmayan duygusal gelişimdir. ne zamandan beri aşkın dili, dini, ırkı sorgulanmaya başladı aceba? yoksa esasında yükselen duvarlar değil, küçülen bizler miyiz?
ırkçı olmayan her insan için gayet normal bir durumdur. gün olur "yok olmaz öyle şey" diyen insanın karşısına öyle bir ermeni ahu çıkar ki, o zaman görürüm ateşler içinde yanarken..
bir sorun olmaması gereken durumdur. devletlerin arasındaki kötü ilişkiler veya anılar o devletin insanlarına önyargıyla bakmamızı gerektirmez. önemli olan insanların birbirlerine ve görüşlerine saygı duymasıdır. sadece aşk değil, hiçbir duygu milliyet tanımamalıdır. çünkü karşıdaki kişinin kişiliğini ve davranışlarını o kişinin milliyeti değil, düşünceleri belirler.
şayet sorgulanıyorsa o sadece sevgi ve hoşlanmadır.aşk farklı bir kavramdır,ırk ve din ayrımından öte fiziksel kusurları bile görmezden gelir.körde olsa topalda olsa aşık olursun.
aşık olduğun insanın "önce insan" olduğunu idrak edemeyecek bünyelerin üzerinde durmaması, dert etmemesi gereken durumdur. aşk milliyet tanır mı azizim?
ermenilerle birlikte yıllar boyu bir arada yaşamış atalarımızın çokca yaşadığı derin sevdalar.
kadınıyla erkeğiyle... ne olmuş yani, olamaz mı. insan insanı sever, aşk olunca din, dil, ırk, şu bu fasa fiso...
asıl ermeniyi kışkırtıp türke düşman yapana kızmalı. tarihi iyi okumalı, iyi anlamalı.
tek tek insanlar birbirine genel bir düşmanlık içinde düşmen olamaz. toplumsal değerler ve yargılar düşmanlığı körükler.
yunanlılar iyi geçinmiyoruz diye, bir yunanlı kıza, ya da erkeğe aşık olmanın önünde bir engel olmamalı. olamaz da.
ırkçılık ve şövenizm iyi bir şey değil.
insanı üzen, ağlatan, yazdıran, evinin kapısında sabahlatan, 5 dakika daha fazla görebilmek için son vapura binmeyip sokaklarda sabahlatan velev ki gecenin bir yarısı uyanırsan ''Allah allah üzerime yorganı kim örttü acaba'' sorusunu gereksiz kılan, başladığı andan itibaren ömrü bir kum saatine odaklayan bittikten sonraysa (bkz: once upon a time) deyip deyip yıllar sonra bile içinde bir yerleri titretmeyi başaran, o yoğun ve geçmek bilmeyen saatlerde dinden milliyetten bile soğutan, (bkz: haymatlos) olsaydı keşke tüm dünya vatandaşları dedirten, iki dakka sonra bu düşünceden dahi sıkılıp gene onu ve imkansızlıkları düşünmeye sevkeden, düşündükçe ağlatan ağlattıkça daha da sevdiren, aradan değil 7 sene 77 sene dahi geçse unutulmayacak bir sızıdır bu ancak yaşayanların sol memelerinin altına bir ömür boyu çöreklenen...
hamiş: merak edenlere duyurulur makamı (bkz: hüzzam)dır bu şarkıların, yol yakınken (bkz: nihavend)den dem vurun..
... diye sürüp gidebilecek, birbirine "düşman" iki halkın arasından çıkan iki bireyin aşk karşılaştırması... ne var bunda? insan insana aşık oluyor işte, ne güzel. bu tür karşılaştırmalarla vakit kaybetmemek lazım. daha mühim şeyler var tartışacak...
herhangi birine aşık olmaktan farksız durumdur. bir ermeni derken ne kastedildiğini anlamış değilim. başka gezegenden birine aşık olmak gibi bir şey midir nedir anlamadım.