Belki bir pencere kenarında ya da uzaklara dalıp giden gözlerinin kıyısında. Halini muhal bulanların ve bekleyiş sahiplerinin uğrak yeridir civarı. Dört duvar kaçkınlarının ufka firar tünelidir ki insan gözünün baktığı, aklının uzandığı yerde yaşar biraz. Duvarlar konuşmaz pencereler konuşur her lisanı, hatta en çok yalnızlığı, her bakanın gözüne ilişecek bir şey bulunur pencereden ya da gönlüne ilişmişlere diker gözlerini bakanlar. Buluşma yerine kalkan otobüs gibidir pencereler, oradan en çok yalnızlık sızar içeri ki her bakış kesişir ufukta. Kendini ıssızlıkta görenlerin ona sokuldukça geçer bu halleri nebze nebze. Fikirler belirir akıllarda, çıkmaz yolların çıkışı görülür, sokağının badanaları dökülen metruk duvarlarından düşen hüzündür biraz da. Kainatı gösterir pencerelerden yalnızlıklar, elinde bitmek üzere soğumuş bir çay bardağı her yudumda biraz daha acır tadı, acıya acıya siner siner diline. Biraz huzursuz eden suskunluk, başını omuzlarının üzerinden akşam olan gökyüzüne çevir yine değişmez. Her yolun bir çıkışı vardır. Beklenenlerin ilk belirdiği yerdir pencereden koşup gelen yalnızlıklar, yüreğinden hiç kalkmayacak biçimde yazılmış binlerce yıllık antik mermer kitabe gibi bir erkeğin yalnızlığı...
sevdasından yediği terk edişle sınanan bir erkeğin yalnızlığında saklı ayazı kimse görmez, bilmez. bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir aslında. bir kadın için "yalnız" kavramı söz konusu bile değil zaten, bu yüzden kadınların yalnız olduğunu, onların da yalnız kalma ihtimali olduğunu düşünmesin kimse. ruhu orospu karakterleri bu önermenin dışında bıraktığımızda, 1 erkeğin 1 kadına talip olduğunu, fakat 1 kadına 1000 erkeğin talip olduğunu görmek mümkün. kadınlar çıkar şimdi, "ama hiç de bile, kimse beni istemiyo..." diye. sizin "hiç kimse" dediğiniz o kadar beden var ki, kör bir şekilde kaldırıp attığınız, bu yüzden çok da çene yormayacağım.
her neyse, "bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir aslında." demiştim. alışır çünkü zamanla erkek bu yalnızlığa. kocaman bir dairede nefes alıp veren tek beden kendisi olduğu zaman bile onun için hiçbir şeydir bu yalnızlık. hatta, bazı bazı yalnız bile kalmak ister. bir erkek için asıl ayaz olan yalnızlık, sevdasının terk edişi ile gelir. yıllarca yalnızlığın ansiklopedisini yazan erkek, ruhunu son zerresine kadar gözü kapalı emanet ettiği meleği tarafından yalnız bırakılınca donakalır. halbuki alışmıştır, ama yine de koyar. çok garip gelmiştir hep. hayatının bütün sıcaklığı bir başka bedene, ömür yolunda vasıta değiştirir gibi geçip gitmiştir, hem de tek seferde.
bir erkeğin yalnızlığı hiçbir şeydir, ama bir sevdanın yokluğu her şeydir özetle. ezip durmayın oğlum bu erkekleri, erkek adam severse çok güzel sever. sevgisinin değerini anlamamış olanlar utanmalı. hayatının bütün sıcaklığı kaçmış bir erkekten şefkat bekleyen kadınlar, gördüğü şefkat dolu erkeklerin sıcaklığını katlederken ne düşünüyor acaba?