kalp atışlarının cümleye, sese ve vurguya dönüşmesi sonucunda bir erkek yüreğinin söyleyeceği kan kırmızı cümledir. bunu çok merak ediyorum acaba kalbim dile gelse nasıl bi cümle kurardı. kainatın en çok erkek kalbi kırılan ülkelerinden birinde acaba kalbim cümle kurabilir miydi o da diğer bir merak konusu. belki de ucu bucağı olmayan kan kırmızı bir cümle kurardı kim bilir. şundan eminim ama kesinlikle '' seni seviyorum'' diye bi cümle kesinlikle çıkmazdı. bu topraklardaki erkek kalpleri o cümleyi kuracak enerjiyi çoktan kaybettiler. oldu ya '' illa ben cümle kuracağım, cümle kurmadan kan pompalamam.'' dedi o zaman şöyle bir sahneye çıkar ve: ''nerde o amk orospusu'' der belki. der abi, kalp sonunda kadar haklıdır, ana avrat sövse yeridir. sonuçta köpek gibi seven erkeğin kanını pompalayan o kalptir.
"yeter amk az iç şu sigarayı siktin ebemizi yavşak herif. valla bak pompalamıycam ha temiz kanı, ben yine iyiyim akciğerler gelse sikmişlerdi seni şimdi seni yazık lan zenciye döndürdün çocukları." diye sitem edebilir.
"bana gelen yolun mideden geçtiğini hangi evde kalmış becerikli kız uydurdu bilmiyorum.
gözden girip beyinden geçip geleceksin.
gelirken solda.
dönüş yok."
çok denedim ama olmadı. çok sevmek istedim, imkan tanıyamadım kendime. ya zaman yanlı$tı, ya da o doğru zaman hiç gelmeyecekti. arafta bekler gibi bekledim sevmeyi. o kalın duygu gelse de sarssa beni, depremim olsa diye. arkçılar hep korkuttu, hepte kaçar vaziyette yakalıyordum kendimi. arkçılardan kaçarken düz ovada buldum kendimi. bir gemi gibi. suyun üstünde sallansa da artık batmayan, batamayan, batamayacak olan bir gemi. $imdi ağlamı$lığımın üstüne ne söylesem bo$. bende altı çizili olan kelimelerimin, kar$ıdan içi bo$ görmek acıtıyor içimi.