" Evet, son durağım işte bu kadın dediği " kadın tarafından terkedilmek, severek ayrılmak. Başıma hiç gelmedi, gelmesinide kaldıramam sanırsam. Ancak benim için en zor gün o'na: " beni sever misin seni sevdiğim gibi? " dediğim gündü...
Bir erkeğin bi sürü zor günü vardır. Kız gibi değildir erkek hep odun görülür odun bilinir. Halbuki duygusaldır hem de aşırı derecede ve hep içinde bi çocuk barındırır erkek. Pisliklik yapar piçlik yapar yine de içinde küçük alıngan bi çocuk vardır erkeğin. Hiç unutmam o çınçının pislik ötesi gençlerinden birisi zaptedelim diye bize yollamışlardı bildiğiniz çocuktu 21 yaşında çocuk. Annesi terkedip gitmiş, pavyonlarda çalışmış bi çocuk. Ben diyordu nerde kapalı giyinen (annesini andıran) orta yaşlı teyze görsem hem gaspediyorum hem de küfür ediyorum vuruyorum demişti. Bu canilikler de hep o çocuktan hep duygusallığın tepe yapmasından. Öfke de tepede aşk da tepede. Evet bi kız sevdiği için intihar eder belki ölümü göze alır ancak bunun altında yatan nedenlerle erkeğin bunu yapmasının altındaki yatan nedenler çok farklıdır. Annenin, babanın sevgilin sölediği küçük bi şey bile günlerce üzebilir onun en zor anı olabilir ama siz bunu anlayamazsınız asla. Sevdiğinden ev araba iyi bir kişilik bilmem ne beklemez görür ve aşık olur. Okula gider herkesin önünde sopa yer. Askere gider en pis aşağılamalara maruz kalır erkek. iş hayatına atılır sorumluluğun en beteri tepesine binmiştir. Evlenmek ister yıllarca bekler samimi birisi çıkmaz karşısına adı ukala olur kendini beğenmiş olur. Evlendiği kişiye ömrünü adar çok sevmiştir onu herşeyidir dayanağıdır evlendiği sevdiği kişi sonra başına bir iş gelir o göklerde tuttuğu kişi yarı yolda bırakır. Kimse onun ilgiye aşırı derecede muhtaç egosunu doyurmaz ve o da kendi yöntemlerini bulmak zorunda kalır. . Romanını okuyanlar belki bilir ali rıza beyi reşat nuri'nin o silikleştirilmiş karakterini. O karakter erkeklerin durumu ruhsal yapıları hakkında çok bilgi verir. Bir erkeği mutlu etmek aslında içindeki çocuğu mutlu etmektir. Yoksa hayat külliyen ona balyoz gibi gelir. Aslında bir erkek için hayatın en zor günü yoktur hayatın kendisi bir gündür ve bu gün onun için oldukça zordur.
bir ailenin sorumlulugunu tasirken parasiz imkansiz gucsuz oldugu gunlerdir.erkeklik gururu,sevdiklerini koruyabilecegine olan inanci buyuk yara alir.insallah kimsenin basina gelmez.
-kimsenin kendisine iş vermediği günler.(parasızlıktan kırılırsın,istersin kimse sallamaz seni,hele bir de hastalık falan varsa işin içinde, o günler kabusa dönüşür.)
-baba olduğu ilk günler.(herkes anne ve bebekle ilgilenir baba yapayalnız kalıverir)
efendim benim hayatımın en zor günleri asker ocağında geçirdigim o çetrefilli günlerdi.
her gece nöbet tutmak, sevdigim kızı hatırlamak en kötüsü askerlikten sonra sevdiğin kızın başkasıyla evlenmiş oldugunu görmek.
ne demişler bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır..
yazarın çilesi bitmiyor
