geçen gün dendendenyus ve erektus ile uykusuz haftasonu gece mesaisinde zorunlu çakır muhabbeti yapıyorduk. konu her zamanki gibi kadınlara geldi.
erektus : bugün çok mutluyum ağa. dendendenyus: ne oldu lan pust hayrola? erektus : dün akşam çılgın bir dula gittim. sabah da geldim. aribra : eeee? erektus : saatlere sığmayan, çılgın, sorgusuz sevişmeler.. dendendenyus: banane bundan! pof! erektus : dinleyin ulan develer... bir erkek bir kadına gider ve sonra da döner. en mutlu olduğu an bu iki andır.
Erkeğin en mutlu olduğu an kendini -yetiştirilme biçiminde kendine öğretilen şekliyle- "gerçek erkek" olarak hissettiği, yanında hissettirenlerin olduğunu gördüğü, bunu hissettirenlerin gerçekten samimi bir şekilde böyle davrandıklarına inandığı andır zannımca. Ya da bir arkadaşımın dediği gibi; "olum hatunla takılıyon mu, paran var mı, araban var mı, e tamam o zaman lan" şeklinde de özetlenebilir.
işini görürsün yatakta dostunla ve balkona çıkarsın. önce ciğerlerine temiz havayı doldurur hemen ardından bi' sigara yakarsın bi tarafını kaşıyarak. o an mutluluktan öldüğün andır.