Bir erkeği normalde de ağlatması zordur.
Bir erkek duygularını göstermez belli etmez onları.
Kendi içine atar orada sindirir bitirir.
Kendi duygularının kendi paratoneridir bir nevi.
Ama bir erkek ağladığında asla sahte olmaz gözyaşları.
Bir erkek ağladığında yürekten ağlar.
Acısını taa derinlerde yaşıyordur, artık içine atamayacağı kadar yoğun hissediyor demektir.
Pişmandır demektir.
Suçluluk duygusu üzüntü kaybetmişlik hepsi bir aradadır.
Çünkü bir erkek sadece;
gerçekten değer verdiği hayatından büyük bir parçası koparsa ağlar.
Erkekler; çocuktan farksızdır;
Ve çocuklar.. En sevdikleri şey elinden alınınca ağlar..
Hıçkıra hıçkıra ağlar...
bir erkek ağladığında, gerçekten ağlar yalancı değildir gözyaşları.
tutamamıştır içinde, ağır gelmiştir..
ne kadar zorlasa da kendini kassa da engel olamamıştır.
kadınlar gibi istedikleri an ağlamazlar, bir şeyleri elde etmek için kullanmazlar göz yaşlarını..
o yüzden buna şahit olup da dayanabilmek kayıtsız kalmak çok zordur.
kim ödeyebilir bir erkeğin gözyaşlarının bedelini. ağlatan mı, en yakını mı, sevgilisi mi? bunların hiçbiri ve hiçkimse, bir erkeğin gözyaşlarının bedelini ödeyemez. neden mi? çünkü erkek ağlarsa dinmez bir daha gözyaşları. ne ağlatanı unutur, ne de neden ağladığını. peki bir erkek neden ağlar? sevdiği için mi, özlediği için mi, önemsediği için mi? erkek sadece ve sadece sahiplendiği için ağlar. sahiplendiği kişiyi kaybedeceğini anladığı zaman ağlar. hiç susmaz, hep ağlar. dinse de gözyaşları, kalbi ağlar. erkek ağlarsa yaman ağlar.
sevgilimin gözleri dolu halini gördüğümde bile içim acımıştı, ne kadını ne de erkeği ağlatmak hiç iyi bir şey değildir. fakat erkeği ağlarken görmek daha bir acıtır canı.
zor iştir... veya zor iştir denen her şey gibi özünde kolay olan iştir... kadın işidir yani.
gerek gelenek görenekler, gerek dinsel öğretiler ve gerekse tarihsel süreç erkeği daha güçlü görünmeye zorladığı için zordur erkek için ağlamak. kolay ağlayanla dalga geçilir. cinsel tercihlerinin farklı oloduğu iddia edilir falan. sığ düşünce işte. dövme yaptıran her hatunun kaşar olması gibi. böyle bir düşünce yok mu sanıyorsunuz? iyi sanrılar.
en başta aşk ağlatır erkeği. ağlatmalıdır. öyle hüngür hüngür değil tabi. sessizce. sadece yanaklarından süzülen yaşlardan belli olmalı ağladığı. onun dışında tek bir ses çıkmamalı dudaklarından. öyle gördük biz. harbiden lan kimden gördük..?
aşkı için de basit olmamlı ağlamak; her kavgada, her özlemde gözlerden yaş gelmemeli. kaybedince ağlamalı en fazla. belki de kaybedilince... tam karar veremedim; bir erkeğe üzdüğü bir hatunun terketmesi mi daha çok koyar? yoksa bir hatunun onu üzmesi mi?
fakirlik ağlatır erkeği onun dışında. ''ben oğluma bir flüt alamayacak mıyım??'' haykırışıyla ağlar erkek. hem de hiç öyloe sandığınız gibi dalga malzemesi olmadan ağlamalı. yine içgüdüsel ve toplumca yüklenmiş aileyi geçindirme sorumluluğunun bir yansıması. başka bir tabirle koyması. eğer ki bir erkek gerçekten denemesine rağmen sorumluluğunu üstlendiğini insanlara faydalı olamıyorsa ağlar. hem de hiç ağlamadığı kadar içten ağlar... haydi dalga geçelim; ''ben oğluma bir flüt alamayacak mıyım??''...
anne ağlatır erkeği. henüz ufakken yapılan yaramazlıklardan sonra kızarak veya biraz da kulağını çekerek ağlatır en başta. ama daha sonra o kır saçlarını alıp gittiğinde ağlatır bu dünyadan. tabutu omzunda taşırken ağlamamalıdır erkek mesela. bir insana yapılabilecek en büyük psikolojik sınırlama. onlarca senedir yanında olan anneni kendi ellerinle toprağa götürürken ağlayamazsın! ama sonrası rahattır. cebinden çıkarıp yakarsın uzun marlboro'nu, oturursun mezarın kenarına dertleşirsin annenle. ağlarsın da. kimse bir şey diyemez. annen üzülür mü? hayır. kızar. ''ben sana şu mereti içme demedim mi!!! ciğerlerin çürüyecek!!!''... ana yüreği işte...
doğum sonrası popoya o yumuşak toktı atan kişidir başlangıcı ağlamaların erkek için. ondan sonra ise çok az hakkı vardır. çok iyi kullannmladır bu hakları. eğer iyi kullanmazsa, içinde kalan gözyaşlarından daha anlamsız hale gelir döktükleri...
