kibirli, yakışıklı, inatçı, maço, güzelden anlayan.. yaratıcı ama sanatçı olmayan.. genelde aksi ama bazen çocuk gibi, her nekadar bundan adam olmaz deselerde, şeytan tırnağı her daim cilalı..
en kaba tabirle görme bozukluğunun bir sonucudur... istanbul'un, bir cinsiyeti olacaksa mutlak surette kadın olmalı ve aksini iddia etmek bile abes olur. misâl hiç bir erkek bu denli şefkâtli olamaz. bırakıp gittikten, alıp başını kaçtıktan sonra geri döndüğünde hiç bir erkek, erkek olmayı başarabilmiş hiç bir mahlukat böylesine kucaklayamaz seni. bunu, ancak bir kadın yapabilir. örnekler de bu tezimizi doğrular niteliktedir.
ve hiç bir erkeğin üzerinde parası neyse verip de tepineni, zevk çığlıkları atanı olmaz. orospuluğun, kadınlarla özdeşleştirilmesiyle alakalı bir durum da değil bu. erkeğin de orospusu var(kibar olursak jigolo diyebiliriz) ve fakat gene de parasını verip de üzerinde tepinemezsiniz, erkeğin anatomisine, psikolojisine aykırı bu durum bir kere.
ve hiç bir erkek "güzel" olamaz. ben hiç "güzel erkek", "güzel çocuk" kalıplarını duymadım yaşamım süresince. daha çok "yakışıklı", "karizmatik" veya en hafif haliyle "hoş" olur erkek. oysa istanbul, kimin gözüne değdiyse, görüntüsü kimin zihnine yansıdıysa bir "güzellik timsali" olarak yer edinmiştir orada kendisine. "yakışıklı şehir" olmamıştır hiç veya daha unisex bir niteleme olan "hoş" pek fazla kullanılmamıştır.
istanbul, erkek mi dediniz? yakın bulmadıklarının yanında soyunmuyor, ondandır. siz bir de çıplak görün...
hem gaydir hem normal, çünkü erkek kadın demeden her gün binlerce insanın anasını s.ker. kimi açtır kimi açıktadır kimi trafikte...bir şekilde görevini yerine getirir istanbul. demek görevini iyi yerine getiriyor ki hala bu kadar kişiyi s.kebiliyor.
