öyle tanıtıyorsunuz ki erkeği, kadını, cinsiyetleri...
insan düşünmeden edemiyor;
bir erkek insan değildir, sadece erkektir.
bir kadın insan değildir, sadece kadındır.
çünkü, imalarla aşağılamak ya da yüceltmek adına insani olgulardan vazgeçiyor/sadece bir cinsiyete yüklüyorsunuz, siz insanlar.
siz insanlar!
bir erkek ne ister, bir kadın ne ister sorularının tek cevabı vardır o da;
bir insan, eksik olduğunu düşündüklerini fazla kılmak adına yaşar, henüz kendine bakabilmiş değil, karşıya bakmış ve karşıda gördüğü fazlayı kendinde eksik sanmış, insan diyebildiklerimiz.
sevgi ister; annesinin sevgisini büyüyünce daima arar bir erkek. sert görünüşünün altında aslında sevgiye susamış bir çocuk yatar. onu severseniz o çocuk yürekli adam da sizi sever ve bağlanır size.
şevkat ister; annesinin büyütürken ona gösterdiği şevkatin eş değerini ister.
ilgi ister; annesinin her ağladığında gösterdiği ilgi gibi öyle bir ilgi arar.
sevildiğinden emin olmak ister; bir erkek kendisini annesi kadar seven bir kadının sevgisini bulunca o kadını asla bırakmaz.
şımartılmak ister; annesi onu paşa oğlum diye sever. sevdicek de sevgi, huzur, ilgi ve sevilme dürtüsünü tatmin ederse tamamdır. o erkek ölene kadar sevdiceğine ait olur.
hee şimdi diyebilirsiniz ki kahrını ben mi çekeceğim diye ama evet doğada yuvayı dişi kuş yapar, bir ilişkiyi de bir kadın ayakta tutar. kadın bitirmeden hiçbir ilişki bitmez...
arada yanlışlar yapar dizini kanatır ama döner dolaşır yine size sardırır yarasını. siz şifasınızdır artık. bırakıp da kan kaybından ölmesini mi beklersiniz?
yani yine kadının omuzlarına biniyor yük ama zaten bu yükü taşıdığı için kutsal değil midir kadın..?
onu hayatta her şeyden çok seven, değer veren, başını göğsüne yaslayabileceği, çok şefkatli yaklaşabilen bir kadın isterler. bu kadın onu çok sevmeli ve onun için her şeyi yapabilmelidir.**