(bkz: iki sozluk yazarinin evlenmesi.)
işyerinin gözlerden uzak tuvaletinde, bağıra çağıra, elinde cep telefonu, salya, sümük, makyaj birbirine karışmış halde, onun için ağlamak, gerçekten aşık olduğun adam için.
eğer ölümse normaldir, ama sevgili ve benzeri bir kişiden bahsediyorsak eğer iş değişir. bu konuda bir kız için ağlamak, birilerini dövmek ne kadar gereksizse erkek için ağlamak da o kadar gereksizdir. ota boka ağlarsak işimiz var.
ağlamamak gerekir hadi ağladın diyelim erkeğin görmemesi gerekir hadi gördü diyelim suratında alaycı ve yersiz bir gülümsemeye yer açarak senin içinmi ağlayacağım peh gözüme toz kaçtıda ondan denilmelidir.
nedenine ve kişisine bağlı değişecek bir durumdur. "seninle artık çıkmıycam menekşecan ben hemen şu yeni gelen sarışını dürtmek istiyorum" diyen bir süzük ardından elbette ağlanmamalıdır ama sevilen bir erkeğin ( sevgili, baba, amca, dayı, arkadaş farketmez. )hastalığı, ölümü ve oluşabilecek sarsıcı durumları karşında yaşanabilecek bir durumdur. zaten bunun da kadınlıkla erkeklikle alakası yoktur.
Bir kadın için ağlamaktan farksızdır. zira önemli olan ağladığınız insanın cinsiyeti değil neden ağladığınızdır. aslında kişiye değil duruma ağlarsınız. ezcümle ağlamak unisex bir eylemdir.
erkeğine göre değişen durumdur. platonik sevdiğin ve sevgilisi olmadığından emin olduğun kişinin yeni bir ilişkiye başladığını öğrendiysen ağlarsın, hüngür hüngür hem de.
ağlayarak doğan bir geçmişin tüketildikçe harap olan geleceğini kurtarma çabası değildir.... çok düş kırıklıklarına uğrayanlar, çok ümitler beslememiş olanlardır.. bir insan için ağlamak, bir baba için, bir kardeş için, bir sevgili için... bir duygu için ağlamak, insan olduğumuzun, var olduğumuzun göstergesidir.
erkek için ağlamak boşadır. ağladıktan sonra rahatlarsınız ama sonrada değmezmiş, ben bunları haketmıyordum bu kadar ağlama, zırlama niye dıye sormaya başlayınca yanlış yaptığını geç de anlıyor insan.