erkek, kadın kadar iyi rol yapamadığı için gerçek bir sebebi olan ağlatmadır. kadınlar duygusal olduklarını vurgular, ruhsal narinliklerinden bahsederler. aslında işin özü o kadar da basit değil. ağlamayı, göz yaşlarını bir silah olarak kullanmayı çok iyi becerebilen kadın erkekte olmadığını iddia ettiği duygusallıkla erkeği vurur. eğer erkek duygusal değilse senin ağlamanı neden kafaya taksın ki bre manyak?
not:bütün bayanlar entryde bahsi geçen olayı üstüne alınmamalı, kimileri de foyalarının az çok meydanda olduğunun farkına varmalı.
kızların ağlamsına alışmış olmamızdan mıdır bilmem ama erkeklerin ağlamasını görmek daha çok can yakar. kızlar ota boka ağladıklarından erkeklerinki daha gerekli ağlamalarmış gibi gelir.
gözyaşlarını saklayıp etrafı üzmek istemeyen, üzüntülerini içine atan odun(!), dangaval(!), dingoz(!) erkeklerin artık dayanamayıp gözyaşlarını serbest bırakması durumu.
bazı gerizekalı kızlar sırf erkeği üzmek için gözyaşlarını silah olarak kullanırlar ama konumuz bu değil.
en dayanılmaz durumdur belki de. ama erkek dediğin ulu orta ağlamayacak. sessizce ağlayıp, kaçamak şekilde göz yaşlarını saklayacak ki, gerçekliği, içtenliği anlaşılsın..
her zaman olmuyor böylesi. şanslıyım, bir defa tanık oldum.
erkekler genç yaşta bir türlü ağlayamazken, andropoza girdiklerinde su olur akar o gözyaşları.
(bkz: ibrahim tatlıses)
zor iştir. Ama ağlamadıklarından değil , ağladıklarını sakladıklarından.Yani hem ağlatıp hem de ağlarken görmek çok zordur. *. Nesse saklarız biz gözyaşlarımızı . Böyle heykel gibi durmayı öğretmiştir hayat . erkeksindir, sürekli ayakta kalmak zorundasındır. yani diyeceğim, bir erkek yanınızda ağlıyorsa ya size tamamen kalbini açmıştır ya da tamamen savunmasız kalmıştır ,gözyaşlarını saklıyacak takati yoktur.
kızda derin bir üzüntü yaratacak olaydır.erkeklerin kolay kolay ağlamaması, hatta "erkekler ağlamaz" yargısını önemsemeyen duygusal erkek kadını oldukça etkiler,erkekten beter ağlatır. yine de bazı erkeklerin bir bakışı bile bin damla gözyaşından daha etkili olabilir. umursamayan erkek modeline o kadar çok alışmışız ki, ağlayan erkek bulunmaz hint kumaşıdır. valla helaldir.
öyle odun, öyle dangaval, öyle dingozdur ki çoğu. bir kere duygusal açıdan hiç çökertemezsiniz. gidip en yakın kankasıyla gözünün önünde öpüşseniz dahi duygusal olarak çökmezler.
vefat eden annesinin ellerini sımsıkı tutarak gitme dercesine ağlamasıysa ve o erkek babaysa siz de çocuğu olarak hem ölümü hem babanızın gözyaşlarını görüyorsanız ondan acısı yoktur.
kötü..çok kötü.. sebep olmak ya da tanık olmak..çok kötü..ama eğer beraber ağlayabiliyorsanız ve eğer ayrılık ya da kavgadan dolayı değilse muazzam, tarifsiz.
önceleri çok istersiniz bir erkeği ağlatmayı.. ağlasın üzülsün yeterki, ben çok üzüldüm o da üzülsün diye.. açmazsınız telefonlarını, mesajlarına cevap yazmazsınız, kötü konuşup kırarsınız.. bunları isteyerek mi yaparsınız hayır ama o anda aşkın verdiği acıyla onun da canını yakmak istersiniz.. yakarsınız da.. yaşlar süzülür gözlerinden..az önceki karşınızdaki adam gitmiştir. onu bağrınıza basmak gelir içinizden okadar masumdur ki o anda.. sarılırsınız gözyaşlarıyla, kıyamazsınız ona.. seni seviyorum sözcüğü dökülür dudaklarınızdan..
günlerdir telefonlarına çıkmaz, sesini duyurmaz, yüzünü göstermezsin. bu sadistlikten değil, artık beraber olmanızın imkansızlığındandır. bir gün dayanamaz açarsan o telefonu, aşkım dediğin o varlığın hıçkırarak ağladığını duyabilirsin. işte böyledir bir erkeği ağlatmak.. ve içten içe kan ağlamak..