sen konusursun. konusursun. ondan ses gelmez. bir bakarsin ip gibi yaslar iniyor gozunden. ne yapicagini sasirirsin, onu bu kadar caresiz gormenin caresizligiyle...sefkatle dolar yuregin ama kisa sureli. karsinda aglamis olmanin acisini bir yerlerden cikartacaktir cunku...yediremez kendine...
vefat eden annesinin ellerini sımsıkı tutarak gitme dercesine ağlamasıysa ve o erkek babaysa siz de çocuğu olarak hem ölümü hem babanızın gözyaşlarını görüyorsanız ondan acısı yoktur.
günlerdir telefonlarına çıkmaz, sesini duyurmaz, yüzünü göstermezsin. bu sadistlikten değil, artık beraber olmanızın imkansızlığındandır. bir gün dayanamaz açarsan o telefonu, aşkım dediğin o varlığın hıçkırarak ağladığını duyabilirsin. işte böyledir bir erkeği ağlatmak.. ve içten içe kan ağlamak..
önceleri çok istersiniz bir erkeği ağlatmayı.. ağlasın üzülsün yeterki, ben çok üzüldüm o da üzülsün diye.. açmazsınız telefonlarını, mesajlarına cevap yazmazsınız, kötü konuşup kırarsınız.. bunları isteyerek mi yaparsınız hayır ama o anda aşkın verdiği acıyla onun da canını yakmak istersiniz.. yakarsınız da.. yaşlar süzülür gözlerinden..az önceki karşınızdaki adam gitmiştir. onu bağrınıza basmak gelir içinizden okadar masumdur ki o anda.. sarılırsınız gözyaşlarıyla, kıyamazsınız ona.. seni seviyorum sözcüğü dökülür dudaklarınızdan..