en dayanılmaz durumdur belki de. ama erkek dediğin ulu orta ağlamayacak. sessizce ağlayıp, kaçamak şekilde göz yaşlarını saklayacak ki, gerçekliği, içtenliği anlaşılsın..
her zaman olmuyor böylesi. şanslıyım, bir defa tanık oldum.
erkekler genç yaşta bir türlü ağlayamazken, andropoza girdiklerinde su olur akar o gözyaşları.
(bkz: ibrahim tatlıses)
gözyaşlarını saklayıp etrafı üzmek istemeyen, üzüntülerini içine atan odun(!), dangaval(!), dingoz(!) erkeklerin artık dayanamayıp gözyaşlarını serbest bırakması durumu.
bazı gerizekalı kızlar sırf erkeği üzmek için gözyaşlarını silah olarak kullanırlar ama konumuz bu değil.
kızların ağlamsına alışmış olmamızdan mıdır bilmem ama erkeklerin ağlamasını görmek daha çok can yakar. kızlar ota boka ağladıklarından erkeklerinki daha gerekli ağlamalarmış gibi gelir.
erkek, kadın kadar iyi rol yapamadığı için gerçek bir sebebi olan ağlatmadır. kadınlar duygusal olduklarını vurgular, ruhsal narinliklerinden bahsederler. aslında işin özü o kadar da basit değil. ağlamayı, göz yaşlarını bir silah olarak kullanmayı çok iyi becerebilen kadın erkekte olmadığını iddia ettiği duygusallıkla erkeği vurur. eğer erkek duygusal değilse senin ağlamanı neden kafaya taksın ki bre manyak?
not:bütün bayanlar entryde bahsi geçen olayı üstüne alınmamalı, kimileri de foyalarının az çok meydanda olduğunun farkına varmalı.