bir ergenin aşkı

entry6 galeri1
    6.
  1. yaşadığınız yaşayacağınız en gerçek aşk. ama sonuç genelde hüsran olur ve 2. şans bulunmaz.
    0 ...
  2. 5.
  3. 4.
  4. 3.
  5. ilişki durumu: raziye başıbüyük ile nişanlı.
    Anlatabildim galiba...
    2 ...
  6. 2.
  7. 1.
  8. anadolu liselerine 5. sınıftan sonra girilen zamanlardı. izmir'de dağ başında bir yeri kazandım hayırlısıyla, hatta ilkokul'dan tek ben anadolu lisesi'ni kazandım. varoşların çocuğu dağın birinden diğerine okumaya gidiyor...

    buraları çabuk geçecem. hazırlık sınıfında ilk 1-2 ay yedek oturtuldum beden eğitimi dersinde, herkes maç yaparken kenardan "lan öyle pas atılır mı", "çekeceğin şutun ben...", "oha lan bu da mı takımda" gibi teknik direktör terk düşüncelere dalardım okul merdivenlerinde. derken adam kıtlığından beni aldılar günün birinde.

    ------------------------------------------------
    işte o an direk şu diyalog aklıma gelmişti.
    - buyur birader ye.
    + yok ya tokum. yeni yedim.
    - ye lan çöpe gitçek yoksa.
    işin özeti çöpe gideceğine sen ye amg açı...
    ------------------------------------------------
    işin özeti adam yok gel de langırttaki sabit adamlar kadar olsan yeter bize...

    he işte böyle girdim takıma ve 7 sene boyunca çıkmadım o takımdan. hazırlık, orta1 ve orta2'de ortaokul şampiyonu olduk, orta3'te ise penaltılardan avuçladık malları... sınıfa gidip ağlamıştım sinirimden hiç unutmam.
    işin özü futbol, almanca ve aşksız geçen 4 yıl.

    lise'ye geçtik, sınıflar karıştı, yeni arkadaşlıklar, yeni dersler... ortaokul'da ne kadar futbol ile anıldıysam bu sefer lise'de matematik ve çıktığım kız ile anılacaktım.

    elimde çift dürümle her teneffüs kızı keserdim aga. sarışın, çok tatlı, kedi canını onun kızıydı...
    ne hikmetse kız beni görür görmez boka basan şener şen'i gören masum şehirli gibi yüzünü ekşitirdi. umudu kestim bende. kendimi tanjanta, kotanjanta verdim. aşkımdan üslü sayıları üstsüz düşünmeye başlayarak yılın sapığı seçildim...*
    o arada bıyıklar almış başını gitmiş, bıyık dediğim tüy, darbukatör baryam gibi geziyorum ortalıkta. sokakta gezerken beni gören, genç şu ayakkabılara bi boya atıversene der olmuş. rezillik. beni kim napsın amk...*
    günün birinde kızla aynı sınıfta olan arkadaş geldi. müjdemi isterim lan dedi. lan ne müjdesi, sınavlar mı açıklandı dedim. bizim zamanların en büyük müjdemi isterim hediyesi kutu kola'ydı aga. dedim tamam alıcam, noldu öt!

    kesmeyi bıraktığım kız benden hoşlanırmış meğer, daşşak geçme rezil ederim dedim. hayatımda duymadığım yeminler etti lan. e dedim elimde dürümle kestim hiç pas vermedi, kızı ne zamandır görmüyorum bile şimdi noldu dedim? elimde yarım ekmek takviyeli köfteyle mi görmüş beni? dedim...
    elime telefonunu tutuşturdu kızın, akşama ara dedi. tabi o zamanlar cep telefonu nanay, aşklar ev telefonuyla aga.
    tüm cesaretimi toplayarak aradım kızı.

    kız: alo.
    ben: aaa alo.
    -- telefonun sessizliği. kuzuların densizliği...
    kız: alo kiminle görüşüyorum?
    ben: şey ben t..... telefonunu arkadaşıma vermişsin de...*
    kız: ihihihi evet. nasılsın? (bizim zamanımızda ihihihi diye gülünürdü, cilve yapılırdı)
    ben: iyi işte nolsun, dersler falan...(sen nasılsın demek yok heyecandan, ah kafaaam salak kafaaam)
    kız: hmmmm...
    -- muhabbet tıkandı konuya girmem lazım
    ben: ya sen benden hoşlanıyormuşsun!?!?!bir!bir!üçyüz!beşyüz!? *
    bundan sonrasını hipnozla bile hatırlayamadım hocam, bilinçaltım üstüne beton dökmüş bu kısmın, ama ben bu kızla 1 sene çıktım.
    bizim zamanımızda çıkılırdı. bizim zamanımızda türk kızı, türk erkeği yoktu. bizim zamanımızda internetten karı düşürmece yoktu. en önemlisi bizim zamanımızda biscolata yoktu agaaa...

    1 sene sonra zaten başka ülkede bir sevgilisi olduğunu öğrendim, ayrıldım. tüm yazı telefonlarını meşgule almakla geçirdim. onun yüzünden okulun büyük bir kısmı bana dalmaya yeltendi. okulun en psikopatının kankasıymış erkek arkadaşı. buna emanet etmiş, miş de miş.
    neyse feyizli arkadaşlarım araya girdi de linçten kurtuldum. 1 sene boyunca okulda nasıl kimseye çaktırmadan benimle olmuş onu hele hiç anlamadım. pazar malı aşkımız okulda anlatıldı durdu. bu da ilk aldatılışım olmadı. yalama olduk daha ergenlikten...

    aaaah ah. kuşaktan kuşağa değişiklik gösteren, aşkların en temizi, en heyecanlısıdır...* * * *
    17 ...
© 2025 uludağ sözlük