doğum günlerinin akraba insanlarıyla birlikte kutlandığı çılgın doğum günü partilerinin değişilmez hediyeleri olan fanila ve beyaz don... çocukluğumdaki doğum günü kutlamalarından aklımda kalan yegane şey.
neden böyledir? niçin faniladır, niçin bir adet lastikli dondur o çocuğa layık gördüğün hediye? bir de hiç sıkılmadan sarmışsın şatafatlı, kımıl kımıl kitap kabına, üstüne de bağlamışsın kırmızı kurdeleyi. ulan ben o paketi aldığımda nası sevindim sen biliyo musun? nasıl içim kıpır kıpır etti. kurdeleyi çözmemle sen beni benden aldın... o küçük yaşta depresyonun kıyısından döndüm be.
anam, garip anam da ayıp olmasın diye "aa bak ne güzel" dedi. utanmadan "ehe ehe" sırıttın köşeden, görmedim sanma. lan çok bişey istemiyoruz ki senden, git bari bir top al, kalem al, kitap al. ne işime gelir benim lastik don? tiksindirdiniz ulan beni iç çamaşırından.
düğün veya ne bileyim ev hediyesi olarak borcam neyse, doğum günü hediyesi olarak fanila&don odur, bundan gayrisi yoktur.
-bakkk ne aldım sana
-ne aldın araba mı ?
-hayır
_futbol topu
-hayır
-krampon
-hayır don aldım
-??##??
-hadi git giyde bakalım oluyor mu olmazsa değiştireyim
-??##??
çocukken bayramda alınan elbiseyi herkes görsün diye elinden geleni yapar bazı cocuklar. eğer bahsi geçen hediyeleri alan cocuk bu tip cocuklardan birisi ile geleceğin azılı sapıklarından birisi olmaya aday birisi geliyor demektir. bir düşünmek lazım; bu cocuk kendisine alınan donu, fanilayı göstermek adına sabah akşam dışarı don ve fanila ile fırlarsa ne olur? kızlar ne der? hele büyüyünce ne der aynı kızlar?
- slm ben..
- hee hee biliyoz. sen şu hep donla dışarı fırlayan don-külot ahmet değil miydin?
- şey...ben... ben.. **
paran varsa eğer bana bir fanila bir don al
tuttu bacağımın siyatik ağrısı,
ve unutma ki
daima iyi şeyler düşünmeli
bir mahpusun karısı.
(bkz: karıma mektup)
(bkz: nazım hikmet)