bir de buna mukabil bir toplum kesimi varki ertesi gün bu dizinin kritiğini yaparlar, gelecek haftanın senaryosunun komplo teorilerini üretirler, kimin ne yapacağını hakkında tahminler üretirler, kötü adama beddualar hatta en kallavi küfürler edilir gelecek haftaki bölüm beklenir.
anlayana güzel mesajlar verir fakat milletimizin aklında sadece kafa kesme sahneleri kalır.
--spoiler--
adam aynı konu hakkında bir gazetesinde olumlu, bir gazetesinde olumsuz haber yaptırıyor.
--spoiler--
--spoiler--
çocukları kullanıp ülkeyi karıştırıyorlar.
--spoiler--
gibi ince mesajları olmasına karşın, pek kahraman halkımız silahları görünce ağzının suları akarak izlediği için arada verilen mesajları görmemesi, izlerken uyuması(!) normaldir.
halkın ekonominin nasıl gittiğini sorgulamaması için kullanılmış zamanında futbol. halk üç gün maçın nasıl gectiğini, diğer üç gün ise bir dahaki maçın nasıl sonuçlanacağını tartışırmış. daha sonradan popüler kültürle birlikte insanları bu tarz sorgulamalardan uzaklaştırmak için magazin kullanılmaya başlandı. televole kültürüne bu kadar tahammül edilmesinin en büyük nedenidir belki de bu. televole bittikten sonra ise diziler gün yüzüne çıkmıştır. bu döngü boşluğun daha başka şeylerle doldurulmasıyla devam edecektir. ferhan şensoy kohne bizans adlı oyununda bu konuyu eğlenceli bir dille yaklaşmış. oyunda bizans kralı yeni bir vergi uygulamaya koyacaktır ama halkta oluşan baskıdan çekinilir. tam da bu sırada başlar at yarışları. oyunun müzikal bölümünden;
"vergi toplanacakken
yasa çıkarılırken
vali değiştirilecekken
başlar at yarışları
her olay unutulur
tüm konular kapanır
varsa yoksa ille de
haftanın yarışları"