akıllara bir fıkrayı getiren soru. felsefe hocasının biri sınavda 90 puanlık soru sormuş. demiş ki bana şu sandelyenin olmadığını ispat edin. millet başlamış işte görecelilik kuramından materyalizmden nihilizmden. ama sadece tek bir eleman 2 kelimelik cevapla tam puan almış: "hangi sandelye"
kemalist medya hükümete 10 yıldır saldırabileceği bir mecra buldu, sağını solunu her tarafını magazine etti. dava etti sanıklar tahliye edildi, magazine edecek pek bir şey kalmadı.
KEMALISTLERIN UYDURMASIDIR BU, LAIKCILER VE ULUSALCILARIN KENDI CIKARDIKLARI, ALMANYA ERGENOKUNUYLA ISBIRLIGINE GIRIP AKP YI KOSE SIKISTIRDIKLARI OYUNDUR. YERSEN.
Haksızlığa uğrayan zalimde olsa hakkı verilmelidir. haksızlığı yapan alimde olsa bedeli ödemelidir. sözlerinin en güzel örneğidir. müslüman da olsa haksızlık yapamaz, hele müslümansa iki kat dikkat etmesi gerekir dediğim olaylardan biridir.
deniz feneri davasının akıbetini sorgulayan soru cümlesi.
ha, "ne oldu?" dersen, tabii ki de yalan oldu.
daha doğrusu davayı yürüten savcılar suçlu, suçlu oldukları almanya mahkemelerince ispatlanan sanıklar bizim mahkemelerde masum oldu.
ama işte, hepsi dış mihrakların şeysi. güzelim hükümeti ve yandaşlarını çekemeyenler, çamur at izi kalsın diye şeediyolar.
o diil de; eskilerden şöyle bişi vardı. suya sabuna dokunmayan, susturulmuş basın organlarına gelsin: (bkz: ibne basın bunu da yazın)
daha bugun belediye otobuslerinin tutunacaklarindaki kurban bayrami reklamini gordugumde kendime sordugum soru. yanip bitip kul olmamis miydi la bunlar ?? hala bunlara yardim yapan insan mi var ?
van depreminden istifade tahliye edildiler. en kötü günü bile kendi lehlerine çevirenlerin iktidar olduğu ülkem benim. benim ülkem bu işte helal olsun.