Merak etme mükremin Çıtır'ı da unuttuğundan daha az hatırlarsın (...)
Hani insanın canı bazen hiç hesapta yokken içli köfte ister ya, öyle bir şey işte..
O gün de köfte yemeyiver be asuman.
mükremin: ya seni seviyorum da seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum. hani eskiden seni sevmenin birbirimizi sevmenin yeşil, gevrek bir tadı vardı. seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir orada mutlu mesut yaşardı. yani bir şey olduğu vakit ilk bunu koşayım gideyim asuman'a söyleyeyim tarzında bir haberci telaşı olurdu
asuman: şimdi ne oldu peki?
mükremin: bilmiyorum asuman bilmiyorum, kalbim bir kuyunun dibindeki suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban; yukarı tırmanmaya çalışıyor ama ne yapsın kuyunun duvarları düz, kuyunun duvarları ıslak…
efsane replikler barındıran çok sevdiğim bir diziydi. bir sahnesinde; fadıl, bir şey açıklamak isterken, mükremin; ulan fadıl, sen böyle sürekli kemküm edeceksen o türkçeyi niye öğrendin, konuşsana la der. swf. bu ve buna benzer. çok orjinal espriler vardı.
-Bana göre- tüm zamanların gelmiş geçmiş en iyi yerli yapımı.. Keşke günümüzde de bu kadar kaliteli yapımlar olsaydı..
Edit: artık değil çünkü şahsiyet gerçeği var...
dizide kaybettikleri oyuncuları adına piyanoda çalınan fon müziği ile duygulandıran dizi. gerçekten uzun zamandır etkilenmemiştim bir müzikten bu kadar. ölümü hatırlattı yutkundum adeta. https://www.youtube.com/watch?v=8oL1XumxALU
Güzel şeylerin değer görmediği ülkemizde nadir değer gören güzel şeylerden. efsane dizi. Şimdi tekrardan tekrar bölümlerini izlemeye başladım.. Her gün bir bölümünü izliyorum şifa niyetine, vaktin nasıl geçtiği anlaşılmıyor. 45 dakika* dolu dolu hemencecik geçiveriyor.. Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle izliyormuşum, bitince anlıyorum.. Türkiye de yapılmış gelmiş geçmiş en güzel 2-3 diziden biridir kendileri. samimiyeti yeter. şimdiki diziler --bazı istisnalar haricinde-- bu dizinin tırnağının pisliği bilene olamaz. açık ve net. neyse gideyim de 10. bölümünü izleyeyim. merakla bekliyorum neler olacak*