merakla salı akşamını bekleten lise yıllarımızın gözağrısı , çarşamba günlerimizin espri konusu keyifle anılan dizi. yeniden başlaması insanı heyecanlandırıyor. lakin muhteşem yan karakterlere sahip bu dizide en çok merak ettiğim saldıray abimizim ve kudret in olup olmayacağıdır. eğer settar tanrıöğen ve olgun şimşek yeni halinde mevcutsa ki ben tanıtımlarda göremedim oturup sırf onlar için izleyeceğim kesindir. rolleri 2-3 dakika olsa bile.
yeniden başlamasıyla bünyede sevinç pıtırcıkları oluşturan dizi. Kadro hemen hemen aynı. Bican Günalan* yeni bölümlerde olmayacak. Son dönemin parlayan yıldızı Gürgen Öz ise diziye katılmıştır. Bunun dışında beyaz gelincik'te oynayan iki bkm oyuncusu , yani Olgun Şimşekve ALtan Erkekli'de diziye dahil olacaklardan. Bu bakımdan beyaz gelincik büyük vurgun yiyecek diyebiliriz.
muthis bir sekilde geri donmus dizi. kanimca yine televizyonda rakipleri olmayacaktir. eyvah necdet abimin kurtlar vadisi izleyicilerine verdigi ayar pek bir sahaneydi. lutfiyenin laf cambazligi, tirbuson'un haaalari, sipazmi yeterince bizi keyifletmistir. yilmaz erdogan senaryo'yu iyi toparlamistir. bu dizinin en guzel yani ise avrupa yakasi gibi gerizekali gulme efektlerini koymamasidir. izleyici enayi yerine koyan, sanki izleyici nerede gulucegini bilmiyormus gibi o gerizekali gulme efektlerinin konmasindan cok korkmustum. gerci eski bolumlerinde o tur sitcom'lara lutfiye ve mukremin cok iyi ayar vermisti. yapsalardi elestirdekleri seyi yapmis olcaklardi.
en özlenen çocukluk, ilk gençlik ve dahi ne yakışırsa ondan dizisi. kaliteli şeyler olunca televizyon da izlenebiliyormuş.
(bkz: ben bunu bugün gördüm) tanım: yeni dönemine muhteşem dönüş yapmış, gelmiş geçmiş en kaliteli dizi.
izlerken sürekli eski bölümleri hatırlatan, onları nerde ve kaç yaşımızda izlediğimizi düşündüren dizi. eski anıları canlandırıyo sürekli. eyvah necdet ve junior mükremin ilk bölümün dikkat çeken karakterleriydi.
ayrıca sanki lütfiye sen hiç ateş böceği gördün mü oyunundaki karaktere doğru kaymış.
geri dönüşünün nedenleri araştırıp altında bit yeniği aramaya fırsat bulamadan;
akşam akşam hüzünlendirmiş, burhan çıtır'ın haylazmükremin'e "mükremiiin!" diye bağırışıyla dolan gözleri, finalde laz bakkal*tombalak* ve yine burhan çıtır*'ın selamıyla boşaltmış, geri dönüşünün hatırlanmasıyla o gözleri sildirmiş ve yine hakkıyla başımızın üzerine yerleşmiş dizidir.
salı akşamlarını 'soba üstü kestane' sıcaklığına taşıyacak ve nostalji manyaklarına haftada bir özel seans uygulayacaktır.
Geri dönüşüyle insanı zaman yolculuğuna çıkaran harika dizi. Alışılmış bazı karakterlerin yokluğu yadırganmış olsa da yeni yüzünün de çok sevileceği aşikar.
Eski bölümlerinin tadının fazlasıyla arandığı dizidir. TV'lerdeki rating savaşı ve benzeri prime time rekabetlere yapılan göndermeler, diziyi bence fazlasıyla gerçekçilikten uzaklaştırmıştır. Ayrıca yapılan espirilerin soğukluğu da ingiliz dizilerini aratmayacak boyuttadır.
sahnelerin cekildigi mekanlar cogaldigi icin tiyatro havasi pek kalmami$, situation comedy tarzina geci$ yapilmi$ sanki, fakat ozgunlugunu yine de koruyor. tek olumsuz yani, lutfiyenin kizi rolundaki karakterin gereksizligi ve tek eksigi ise engin gunaydin yani zabita irfan rolu.
hoşgelmiş.
sanki o kadar ara verilmemiş hissini uyandırmıştır. yılmaz erdoğan'ın zorlama kelime oyunları zaman zaman batsa da, izlemesi keyifli idi. tabi oyuncuların geçen zaman zarfında yaşlandıkları, özellikle yılmaz erdoğan'ın, gözden kaçmamıştır. lütfiye'nin kızına dikkat derim. gözler saldıray abiyi, zabıta irfan'ı aramıştır elbette. baştaki mükremin ile lütfiye'nin başka kanallarda olmaları ile ilgili olan diyalogları güzel göndermelerle doluydu.
bir dönem kendini iyi izletse de, yeni bölümleriyle sıkması muhtemel dizidir. ilk bölümüyle daha bir lirik ve melankolik başlangıç yapmıştır. ama burhan altıntopu televizyona kazandırması hatırına birkaç bölüm gidebilir.
ilk bölümünde yine eskisi gibi ince esprilerinin ziyadesiyle olduğu ancak bu sefer daha çok, uzun bir aradan sonra bir kavuşma ve özlem gidermeye yer vermesi gözden kaçmayan dizi olmuştur. sonunda burhan çıtır, laz bakkal ve tombalak'ın da sanal olarak sahnede diğerleriyle birlikte selam vermesi etkileyici olmuş.