spartakist vedat: senin adın neydi?
tombalak: tombalak derler bana...
spartakist vedat: tombalak mı? o nedir öyle?
tombalak: e şişmanım ya o yüzden...
spartakist vedat: insanların dış görünüşüne bakıp alaycı isimler takmak lümpence bir tavır benimsemiyorum
tombalak: efendim?
spartakist vedat: gerçek bir adın yok mu senin?
tombalak: valla, yok galiba.
spartakist vedat: hay allah! neyse direnç biz işimize bakalım.
tombalak: direnç mi? o da ne be?
spartakist vedat: sana taktığım isim. hehehe tombalak'tan iyi, öyle değil mi?
telviye teyze: bende öyle diyorum işte
lütfiye: anne benim dediğimle senin öyle dediğin aynı değil neye öyle diyorsun
telviye teyze: kızım demin dedin ya işte.
lütfiye: fadıl düğüm olduk görmüyor musun hala çözmek için neyi bekliyorsun, annemin ingilizce konuşmasını mı.
tirbüşon bir hışımla mükremin'in evine gelir.
- mükremin, asıl iri hikmet ile ilgili mesele var.
- tamam tirbüşon, gerisini yolda susarsın.
- tirbüşon: hönk?.
böyle yığınla mükremin olsun, lütfiye olsun güzel replikler vardı. salı günü star'ın mavi logolu zamanlarında 21:45 şampiyonlar ligi maçından önce başlardı. küçüktüm erkenden uyurdum. ama güzel zamanlardı. masum ve içten.
lütfiye: baba, mükremin abimle tirbişon kaçacaklar galiba, kapıyı mı kitlesek ya da fadıl ile biz şuraya taşlardan duvar mı örsek diyorum.
mükremin: lütfiye, hayatının son sözlerinin bir inşaat malzemesi ile alakalı olması ne kadar hüzünlü biliyor musun.
asuman lafı gevelemeye başlar ve mükremin de şöyle der
- asuman sadet seni bekliyor gelecek misin ?. türk tv tarihinin yedi numara ile beraber en iyi komedi dizisidir kanımca.
mükremin : ya seni seviyorum da seni sevmeyi eskisi kadar sevemiyorum hani eskiden seni sevmenin birbirimizi sevmenin değişik gevrek bir tadı vardı, seni güldürmenin lezzeti damağıma yerleşir orada mutlu mesut yaşardı. yani bir şey olduğu vakit ilk bunu koşayım gideyim asumana gideyim tarzı haberci telaşı olurdu.
asuman : şimdi ne oldu peki ?
mükremin : bilmiyorum asuman , bilmiyorum. kalbim bir kuyunun dibindeki bir suyun içinde nefes almaya çalışan bir gariban. yukarı tırmanmaya çalışıyor ama ne yapsın kuyunun duvarları düz. kuyunun duvarları ıslak.