kanka bu aralar fazla yazıyorum sana farkındamısın?
bünye ruh hızlı çalışıyor kanka. o yüzden deliler gibi yazarsım var.
her neyse naber ggörüşemiyoruz. ne nerdeyim olm uyuyodum allah allah.
bugün bana şapşal dedi kanka. şapşal oluyormuşum arada. utandım cidden utandım neyse onuda geçtim sağ ayağım artık yerden bir parmak havada yakında sol da kalkar sonra 1 karışa kadar yükselme durumu mevzubahis biliyorum.
onu geçtim de susadım ve kanka neyse ben yine uyku moduna geçeyim.
hıhı hıhııı, tamam tamam...
aaa sen burada mıydın ya?
bugün ne hızlı geçti, peşimdeki atlılara sesleniyorum: defolun, han karşıda. hancı içkisini ver şunların.
neyse der ki şarkının birinde; aşkta böyle derinlere inmeseydim, sevenlerden başka türlü sevmeseydim.
tapar gibi yüzüne yüz sürmeseydim, geceleri yollarına düşmeseydim.
vurgun yedim, bu sevdadan vurgun yedim...
o yüzden ayaklarım yere basıyor artık. aşık olmak uzak bana bugünlerde. aşk zaten yalan kelime. sevmek bence önemlisi, güvenmek şu hayatta. sırtını yaslayabilmek karşındakine, omzuna başını koymak, göğsüne akıtmak gözyaşını ağladığında. yeri geldiğinde anne baba şefkati gösterebilmek, yeri geldiğinde sabredebilmek her kaprisine. yeri geldiğinde fedakarlık yapabilmek, yeri geldiğinde gururunu hiçe sayabilmek. gerçekten sevmek işte...
neyse diyeceğim o ki; bana bunlarla gel yavrum. büyü de gel!
sözlerime burada son verirken; bi dakika doktor bey geliyorum; şunu belirtmek istiyorum: ebabil bir kuşsa, saka daha da kuştur.
ulan oğlum nasıl şapşal bir adamım ben ya. evet şapşalmışım öyle bir övgü aldım. moruk övgü telakki ediyorum o derece.
hacı çiçek nasıl sever suyu heh bende öyle severim lan galiba. yürek var olm bende acayip sende biliyosun bunu. gerektiğinde kapısının önünde elimde m-16 piyade tüfeği ile nöbet tutarım o derece. hatta onu şu hayatta en sevdiğim şey olan galatasaray'dan daha fazla severim desem bana ne der ki?
selam günlük,
sağol lan.. ben de iyiyim nolsun işte takılıyoruz olum. o değil de dur sana bir şey anlatmam gerek. hah, tamam sus ve öyle dinle. günlük! ben bi kadına aşık oldum sanırım, hayır öyle dalga geçme, ciddiyim. evet lan ben ciddiyim. deliler de ciddi olabilir bazen bunu bilmiyor musun? her neyse sus da beni dinle aptal sayfa.
o öyle güzeldi ki.. nasıl desem. evet cafe'nin yola bakan kısmına oturmuş ve sıcak çikolatasını yudumluyordu. siyah saçlı ve kumral tenli bir kadın. sürekli gülüyordu ve bana bakıyordu, acaba mı dedim? ama emindim, sürekli yanındaki arkadaşını dürtüp eliyle beni gösteriyordu. bana dolgun bakışlar atıp gülüşüyorlardı. ben mi? ben karşıdaki kaldırımda bizim çocuklarla konuşuyordum. bana vurup kaçıyorlardı, küfür ediyorlardı ama benim yerimden kalkıp onları kovalayacak halim kalmamıştı, tüm nefesimi kesiyordu bakışlarıyla o aptal kadın. kendi kendime "bana aşık olacak kadar aptal mısın" diyordum. ama bakıyordu ve.. o an başlayan kar'ın ilk taneleriyle ölmek istedim, o denli beyazdı düşünceleri, hissediyordum.
sonra..
sonra mahmut abi tüm bu hayallerimi sikti afedersin günlük. "lan deli! kalk yolun ortasından .muna goyium" deyişiyle beynimde fillerin seksine son vermesi bir oldu. sonra durdum, elimle o'Nu gösterip gülmeye başladım. kendi aralarında "nooluyo?" der gibi bakıştılar.. deliyim lan ben, deli! dedim. kalktım gittim. hadi uyu günlük, uyu. benim bu saçmalıklarımı dinlemek zorunda değilsin artık. evet, ben artık delirdim..
ben seni sadece yumurtlama dönemlerinde değil, regl olduğun dönemlerinde de seviyorum, ben seni olduğun gibi kabul ediyor ve onaylıyorum, haydaaa reiki ye döndüm kafayı yedim sözlük. hayır yanılıyorsun ben deli değilim.
seviligi günlük. birşey anlatmam gerekiyor. gelişen bir olay var ama neden böyle oluyor bilmiyorum sadece takip ediyorum neler olduğunu ne müdahale edebiliyorum ne de olacakları tahmin edebiliyorum. evet ancak bu kadar açık yazabiliyorum.
iyiyim moruk medite ediyodum kendimi afedersin. bu ara kendimi sevdalara vurdum ruhen temiz ve güçlü olmam lazım sevdiğim insana destek olabilmek adına. hayır o değil de moruk nasıl futbol oynayasım var cuma halı saha maçı varmış top dekmanlıcaz kopucam gene reyiz.
hadi onu geçtim futboldan çok onu özledim be murtaza. evet evet özlüyorum lan ne var bunda allah aşkına. aşığız seviyoruz olm senin gibi taş kalplimiyiz gevur. neyse hacı o değil de o mesafe olayını bir şekilde kapatmam gerek. bak valla öyle bok bir sebepten kaybedersem onu yeminle bir daha dişi sineğe bile sokulmam o derece. neyse kanka sen nasılsın çocuklar nasıl? hasktir senin çocuğun yoktu dimi lan?
ne? ne dedin? ya olm bırak bu işleri gelme üzerime aşığım hatuna seviyorum. hem sen sevgiden ne anlarsın lan zibidi. görürsün olm bak çok güzel günler bekliyor beni.
neyse ben şimdi meditasyonuma geri döneyim lafa tutma lan beni serseri.
Ama o anladı,
O beni anladı.
Dibine kadar,
Dibine kadar...
Güldüm geçtim, genceciktim.
Aşk içinde meşke daldım.
Kendimi buldum onu kaybettim.
Anlayamadın ya...
iyisin, hoşsun, bir yokuşsun.
Harbiden baya bir boşsun.
Şarkıya türküye lanet olsun.
Anlayamadın ya...
Ama o anladı,
O beni anladı.
Dibine kadar,
Dibine kadar...
bu şarkının her sözünü iyice oku, özümse... şimdi siktir git!
farkındayım cümleler kurmaktan acizim. kopi peyst yaptım. aferin bana. beynimde filler sevişiyor. o biçim ağır kafam bugün. içip içip üstüne kusmak istiyorum tüm iğrençliğimle. sen buna layıksın bazı bazı gözümde.
içim daralıyooooooor!
na niiiiiiiii na niiiiiiiiiii na niiiiiiiiiiii!
ya durun ben deli deliyim. beni siz bu hale getirdiniz.
aaaa bıraktılar, deliyim ben lan! büüüürb, naniiik.
kaç kaç, gerçi nah yakalarlar. deli halimle bile hepsinden iyiyim. yetişmeleri için insan olmayı tercih etmeliler başta. benim gibi bir kalp taşımalılar önce.
seviyorum var mı lan! hem de kendimi! doktor bey, az önceki bir soru değildi.
not: evet, bugün delirdim!
şimdi koridorda yankılanır sesim.
gittikçe azalarak...
bırakın ben deli değilim!
sevgili delilik anonim şirketi ortağım, yeter artık bana taktığın, sana devrediyorum tüm aklımı, delilik ben de kalsın, isim hakkım var.
(bkz: 331 ortaklara borçlar)
lan deli notgeci bugün bir şey keşfettim; gözlerimi bilinçli olarak kırpınca dünya daha bir temiz, daha birparlak görünüyor.. meğersem daha önce hiç yıkamamışlar etrafı mallar ya..
Burjuvazi acıların Emrah'ı oldum bugün lan.
Üzerime saçma sapan bir deli zırvası şeklinde yazma isteği oluştu olum, bu başlıkta muska var, kapının eşikliğinin altında bak kontrolü ele almaya başladı bile huni havuz doktor tren.
sıktı. içtenliksiz bir başlık bu. yapmacık davranmaya teşvik demek. üç nokta.
sana ellerimi uzattım tut ne olursun. her şey zamana dair birer fasıla değil mi?
zaman mı bizi böylesine yıpratan? yoksa acılarımız,hüzünlerimiz,kalp kırıklarımız mı?
bakışlarımla bile anlattım sana her şeyi korkusuzca anladın mı?
korkmadım,çekinmedim,yılmadım. yaptığım tek şey sadece yüreğimi sana açmaktı.
temiz ve saf bir şekilde geldim sana. ne olur kabul et.
bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastahanesi. 30 Ağustos 2010.
1 hafta aradan sonra yine beraberiz hacı. ya sorma işte kendini bilmezlerin işgüzarlığı be hacı. ee nasılsın bir haftadır?
sorma be kanka iyimiyim kötümüyüm bilmiyorum cidden lan. yıllar sonra hayatımın en mutlu hafta sonunu geçirdim. hani sana söylediğim karşı koğuştaki kız varya onunla beraberdim hafta sonu. konuştuk güldük eğlendik. ama kara haber de aldım kanka çok moralimde bozuldu. her neyse işte bu aralar bir acayip durumlar var kanka. seviyorum hemde deli danalar gibi. o da bunu biliyor ki söyledim gözlerinin içine baka baka ama ne bileyim kanka sanki benden soğumuşçasına hali var.
ya da ben kuruntu yapıyorum be kanka. neyse sen kendine iyi bak tamammı? ha burdan bide şarkı sözü yazayım ona. siğ yu leytır günlük.
Bugün yıkığım biliyor musun ?
Ezginim, çaresizim, umutsuzum.
Bırakma beni, insanlar kötü
Bırakma beni korkuyorum...
Bir deli otlar büyüyor içimde
Sancılıyım, yorgunum, kederliyim
Bu halini sevdim gitme kal
Çamurlar çirkefler içindeyim.
Bırakma beni, insanlar kötü
Bırakma beni korkuyorum...
Bir dayak yemiş adamım şimdi
Bezginim, kararsızım, yılgınım
Al götür beni o kayıp gecelere
Yeter ikimize yalnızlığım.
Bırakma beni insanlar kötü
Bırakma beni Korkuyorum...
yine ben mübarek. naber? olm 1 haftadır yazamıyorum acısının çıkması lazım. kanka artık sesini duyunca bile heyecan yapıyorum. ellerim titriyor sesim kesiliyor. nefes alamıyorum lan.
pişt pişt! baksana!
anlatacaklarım çok birikti. dinle beni n' olur? ne alakası var, aldatmadım seni evdeki yapraklarla. yemin ederim ya. inan bana.
oh be... hazır mısın duymaya haberlerimi? bak söylüyorum sıkı dur: kanunen aşığım!
nasıl mı anladım?
hıımmm... cevabı uzun ve karmaşık aslında.
şimdi aklında sürekli dolanıyor. gün 48 saat olsa dedirtiyor insana. 'o' başlığında konuşmak, görmek, el ele tutuşmak, yanağını sıkmak, sarılmak, koyun koyuna uyumak, öpmek, sevmek, sevişmek gibi eylemler sıralıyor insan. gerçi uzar gider bu liste de... özetle herşey, herşey...
bazen iç çektiriyor, yüreğini sıkıştırıyor. bazen kalbinin ritmini bozuyor insanın. bazen salak salak bakarken buluyorsun kendini. bazen aynada saçını başını düzeltip, kendini incelerken. bazen dilinin ucuna kadar kelimeler koşarak geliyor, ama utanıyor insan söylemeye. bazense abuk sabuk lakaplar takıyorsun karşındakine. sevgi pıtırcıklığı, pembe dünya, güneşli günler, aptal sırıtma hali bir kaç kelimeyle... neyse, daha fazla yazmak isterdim ama gitmem lazım.
şimdi sözlük varmı lan benden delisi dünyada diye bağırsam biri çıkıp var lan benim aq diyicek deliyle uğraşılmaz tamam diyicen e o zaman demezlermi adama sen nasıl delisin lan aq diye. bide sözlük her s tuşuna basıcağım zaman ctrl+v kombinasyonunu kullanıyorum kombinasyon dedim dikkat et çok çektim lisedeyken ben o konudan aq yok neymiş efendim 5 kişi bir masaya oturucakmışta kaç değiişik şekilde otururlarmış banane aq elalemin derdi niye beni gersin demi arkadaş yalansam yalan de şimdi neyse aq nerden nereye sözlük sende olmasan valla bu şişkinliğimi ne alır benim bilmiyorum sade soda bile fayda etmiyor aq