gogol'un dönemin sosyal ilişkilerini, siyasi meseleleri bir memurun hayatı üzerinden anlattığı şahane eser. erdal beşikçioğlu'nun efsane performansıyla izleyince daha da büyüyen bir eser haline geliyor bu oyun.
25 eylülde samsun da gideceğim oyun. biletini aldım. biraz pahalı ama değeceğine inanıyorum.
erdal abimizi izleyelim.
23 Eylül - 30 Eylül arasında bu şehirlerde gösterilecek oyun. bilginize sunulur, bence kaçırmayın, illa ki meraklısı vardır.
Trabzon , Ordu , Samsun , izmir , Manisa , Bursa
Artık dayanacak halim kalmadı.
Tanrım!
Neler yapıyorlar bu adamlar bana!
Duymuyor, görmüyor, dinlemek istemiyorlar beni.
Ne yaptım onlara?
Neden eziyet ediyor, benim gibi zavallıdan ne istiyorlar, ne verebilirim onlara?
Hiçbir şeyim yok.
Bittim artık, dayanamayacağım.
işkencelerinden başım ateşler içinde yanıyor, her şey dönüyor gözlerimin önünde.
Yok mu beni buradan kurtaracak bir?
Bir troika; yıldırım gibi atlar koşulu troika gelsin!
Babayiğit bir arabacı sürsün aslanlarını, şıngır şıngır ötsün çıngıraklar
Uçursunlar beni bu cehennem dünyasından
Uzağa, çok uzağa
Hiçbir şey göremeyeceğim, duyamayacağım bir yere
işte gökteki bulutlar kabarıp dönmeğe başladı önümde, uzaktan bir yıldız parladı.
Ormanların loşluğu, ayın donuk ışığı gözümün önünde kaydıkça kayıyor
Ayaklarımın altında mavi bir sis şeridi yayıldı
Havada gerilen bir telin vınlamasını duyuyorum.
Bir yanımda deniz, öbür yanımda italya.
işte Rus köylerinin karanlık evleri belirdi. oracıkta bir karaltı halinde gördüğüm küçük ev benim evim mi yoksa?
Pencerenin önünde oturan kadın anam olmasın?
Anacığım, kurtar zavallı oğlunu!
Ağrıyan başına bir damla gözyaşı akıt, ne olur!
Gör, nasıl hırpalıyorlar evladını, bağrına bas bedbaht öksüzünü
Yok onun yeri bu dünyada artık, insanlar aleminden attılar onu...
Bari sen acı hasta oğluna anacığım!
Şey... Haberiniz var mı?
Cezayir Beyinin burnunun altında kocaman bir ben varmış!
*eserden alıntı.
ankara 'da 5 sene öğrencilik yapıp, gidemediğim oyuna bugün bursa'da izleme fırsatı buldum.
erdal abinin performansı harikulade idi. lakin ses sisteminden midir yoksa erdal beşikçioğlu'nun bazı sahnelerde kelimeleri yutmasından mıdır pek algılayamadıgım sahneler oldu.
Bi'de biletin arka kısmında 3 perde yazmasına rağmen oyun çok kısa sürdü. (ara vermeden 1 saat)
genco erkal' dan da gayet lezzetli izlenebilecek gogol'ün öyküsünden uyarlanmış tiyatro oyunudur.
tiyatrodan çıkarken herkes arasında bunu başka kim oynayabilir diye muhabbete takılmıştı. biz de kafa yorduk tabi. erdal beşikçioğlu' na lafım yok ama engin günaydın da gidermiş sanki.
Gogol'un aynı adlı eserinden uyarlanan, erdal beşikçioğlu'nun oynadığı tiyatro oyunu. Macunköy'deki stüdyo sahnede izlemiştim. Tavanda fln geziyodu. Ankara'da o kadar popiydi ki satışa çıktıktan 15 dakka sonra bilet kalmazdı. Düşünün tiyatro bileti karaborsada satılıyodu. Geçen sene ve bu sene takvimden çıkarıldı diye biliyorum.
"Benim gözümde bilmediğini açıkça söyleyen insan, bilmediğini biliyormuş gibi görünen ve her şeyi ağzına yüzüne bulaştıran ikiyüzlüden daha değerlidir."
erdal beşikçioğlu performansını çok merak ettiğim ancak aylardır gidemediğim gösteridir. Neden sadece hafta içi ve 20:30 da olur bilmiyorum, çalışan bir kişinin yetişmesi zor.
Erdal beşikçioğlunun oynadığı tek kişilik tiyatrodur. ilk izlediğimde birden erdal beşikçioğlunun oynarken yaptığı ani hareketle çığlığı basmış idim fakat ondan sonra az beklemedim bilet sıralarını *
Erdal beşikçioğlu'nu çok severim falat bu oyunun hep onunla anılması ne kadar acı. Gidin ve genco erkal performansını izleyin derim. iki performansı da izlemiş ve genco erkal performansından az önce çıkmış biri olarak diyebilirim ki; genco erkal sahnede büyüyor, devleşiyor.