domuz gibi inat nasıl oluyor bilmiyorum ama inat konusunda çekilmez bir insan olduğum aşikar. bir de yalandan gülümsemiyor muyum, nasıl fit oluyorsun o gülüşe bilmiyorum. neden bu kadar kolay oluyor her şey. kolay olmasından yana değilim halbuki. ak diyorsam kara diyorum aslında. her söylediğim doğru da olmak zorunda değil. neden hemen güvenir sırtını yaslarsin ki bana. ben dedim oysa; ben telaşlı insanım. neşemde kederim de uçlardadır. orda öylece kalacak kadar sakin biri değilim ki ben. neşeli gülüşlerime aldandın sen kabul et.. ah, üzülmedim mi sanıyorsun ama gitmem gerekti. ben hep giderim ki. ne demiş üstad; yollar hep vardır. hangi üstad mı ? ne bileyim, üstadın biri de böyle bir cümle sarf etmiş olmalı, etmediyse bu sözler artık var. biliyor musun şu an bir kupa kahve içerken mozart dinliyorum. müzik yükseldikçe daha hızlı yazıyor ve içiyorum. her şeyi biribirine denk getirme huyumdan vazgeçemedim yani. her şey çift ve yedekli olmalı evet yoksa rahat edemiyorum ne yapayım. neyse bunların seninle ilgisi yok biliyorum. biraz konu dağılsın sinirin geçsin diye çabalıyorum. söylemiş miydim sana kışın ayaklarım 35 numara oluyor yazın 36 numara giyiyorum diye. yeryüzünde mevsime göre büyüyüp küçülen tek insan benim galiba, gülme öyle gayet sevimli bence. bu arada zimbabwe'ye gitmelisin kesinlikle gülme ciddiyim. o koltuktan kıçını sök artık ve yürü nereye olursa olsun. yaz bitiyor bak akşam güneşi daha tatlı artık.. o kocaman iri gözleri unut.. minik ellerimi de unut.. ince bileklerimi de unut.. gülüşümü aklına bile getirme.. sahi sen kimsin ? ben bunu kime yazdım ki ??
Hayal kırıklıklarım boğazıma kadar dayanmışken , bunca umarsızlık bunca kibir nedendir bilmem, bilmekte istemem o kötü duyguların sebeplerini. Lakin beni zehirleyemediğiniz için yanında değilim. Zehirlenmiş olsaydım sızın gıbı gulebılır sızın gıbı ınsanların canını yakabılırdım. Birer kötü elmas olmaktansa yalnız bir kaya olmayı yeğlerim ben bir dağ başında. Soğuğa da aldırış etmem sıcağa da. Dibimde bir tohum yeşerse kafidir nefes almama. Ey güzelliklerle donatılmış kalpleri kibir ve ateşten duygularla insanları yakıp yıkanlar sanmayın ki sizin bir cehenneminiz olmayacak * cennetinizi yaşayın bu enfes evrende, nasılsa karşılaşıp birbirimize bakacağız, öyle çok bakacağız ki affetmek bile yetmeyecek. Güzel yaratanın merhametine bırakıyorum sizi. Bir deliye emanet edilmiş bir kalemden sözcüklermmiş bunlar. Tekrar tekrar oku..
sopam kıymalı olmasa idi ne aromalı olurdu acaba. sıçtığımın mars gezegeninde eğer yaz mevsimi yoksa gideni jüpiter siksin ve palyaçoların kırmızı burunları köprünün altında et et diye çıldıran cengaverler tarafından parçalansın.
annem menopoza gireceğine oğlan kerhanelerine papara olsun da zarları zokko gele.