Bütün dengeli dengelerimi vestiyere astım, kriz geçirten makul döngel fişlerini yırtıp attım. Sahanlığın gölgelerinin önüne geçmek için yarışıp, omuzlarımdan başımı silkeleyip oturacağım. Gamlı denen gri dönek baykuşun göz kırpmasıyla başladı sayıklamalarım.
Bir deli gibi sandalyede ters oturacağım, düz istikametin nöbetçisini uysallaştıracağım. Ekmek kırıntılarından kuruntular yapıp etrafa saçacağım. Dilli sürahinin dilsiz bardağı, ayaklı masanın ayaksız tabağı, akmayan tuzluğun kum saati, kör bıçağın gören tarafı, görmeyen gözün bakan kısmı, hepsini kayıtsızca seyredeceğim.
Kültürlü mantar istemiyorum en yabanisinden olsun, elma çayım yeşil olsun, Utangaç balığımın yanakları iyice kızarmış olsun, ekmeğim siyah, hesabım ak olsun.
bir deliyim ben en az sizin kadar,özgürüm yani. istediğim zaman istediğim yere işerim, temizlik te ne ola ki? çok mu temizsiniz lan? bu dostoyevski okumamamı gerektirmez ki, çamurlar içinde bir gülüm belki. akşam yemeğim herşey olabilir, kendimi kısıtlamam, arzularımın esiri olurum rahatlıkla. karides güveç ve tek bir zeytin aynı zevki verir bana. hadi gelin katılın soframa.
