Sınava hazırlama bazında dersanelerin okuldan çok daha başarılı oldukları doğrudur.ama dersaneler kapatılır ve kimse dersaneye gitmezse de pek bir şey değişmez. Öğrenciler sınavda eskisinden daha az net yaparlar sadece. Sıralamada çok bir değişiklik olmaz eskiden daha yüksek bir puanla girdiğin yere şimdi daha düşük bir puanla girersin.
Ayrıca kavramları birbirine karıştırmamak lazım. Dersane eğitim vermez, sınava yönelik bilgi doldurur kafanıza.siz bu bilgileri öğrenir sınava girip yaparsınız sonrada unutup gidersiniz bu başarı değil bilgi kirliliğidir.sonra 'başarı düşücek amaağ' diye sızlanmayın.
dershaneler okuldan çok daha iyi bir eğitim veriyor. soruları bizzat bize çözüyorlar, sıkmıyorlar. dershaneleri hangi düşünceye dayanarak kapatıyorsunuz? hem bize siz bizim geleceğimizsiniz diyorsunuz hem kaynağımızı yiyorsunuz.
Malum gündemimiz dersane. Kapatılmalı mı kapatılmamalı mı tartışmaları bir yana; bu tartışma sonucu yaşanan gelişmeler ayrı bir yana... TV kanallarında o çok bilen amcalar gene uzun uzun nutuklar atıyor. Ama bu sorundan asıl etkilenen kısıma söz hakkı vermek isteyen yok sanırım, öğrencilere.
Öğrenciler dersaneye gidiyorlarsa bir sebebi var. Okullarda verilen eğitim, hayatımızın geri kalanını belirleyecek olan o malum sınava bizi hazırlamaktan tamamen aciz. Gerek müfredat, gerek öğretmenlerin rahatlıkları... Öğrenci ve aile bu eksikliği farkediyor, çare olarak dersaneye başvuruyor. Dersaneye gitmeden iyi bir üniversitenin kapısını görmek gerçekten çok zor. Dersane sizi "sınava" hazırlıyor. Sınav tekniğini öğretiyor, soruları çözmede belirli bir hız kazandırıyor. Dersane öğretmenleri, okuldaki öğretmenlerden kat ve kat özverili davranıyor. Şahsen ben üniversiteye hazırlık sürecimde, okuldaki rehber öğretmenimle sadece bir ya da iki kez görüşebildim. Dersanedeki rehber öğretmenim ise her hafta bir görüşme ayarlardı, netlerimden ve çalışma programımdan konuşurdu. Durum benim gibi bir çok öğrenci arkadaşım için malesef böyle. Hükümet oluşturduğu müfredat ile öğrencileri üniversite sınavına hazırlamaktan aciz iken; geçen yıllar içerisinde öğrencileri dersaneye bağımlı hale getiren bizzat kendileri iken; şimdi ortaya çıkıp dersaneleri kapatıyoruz demeleri komik oldu açıkcası. Bizi dersaneye bağımlı hale getiren sizdiniz; bir çoğumuzu daha 6. sınıfta liseye geçiş sınavına soktunuz.. Açıkcası bu dersane kararının halkın iyiliği için olduğunu maalesef düşünemiyorum. Daha çok iki farklı kutubun birbiriyle olan çatışmasının bir etkisi gibi duruyor.
Bir de olayın maddi bir yönü var biz aileler için. Üniversiteye hazırlk için 3 yılda dersaneye yaklaşık 15.000 lira harcadı ailem. Biliyoruz ki benim ailem tek değil bu konuda, benimkisi gibi milyonlarca aile; boğazından kısıp çocuğunu dersaneye gönderiyor. Dersane konusu bu durumda ciddi bir sorun. Eğitim konusunda eşit hakları yakalayabilmek için; kimi ailelerin yaşam standartlarını düşürmek zorunda olmaları büyük bir utanç. Olaya bu konudan bakınca dersanlerin kapatılmasını savunmak en mantıklısı, en insanisi, en vicdanisi.
Sonuç olarak şunu kabul etmeliyiz. Dersaneye binlerce lira vermek insanlarımızı zora sokuyor, devlet bu konuya bir çözüm bulmalı. Bu çözüm elbetteki dersanelerin kapatılmasıdır ancak; şu an bizleri dersaneye muhtaç bırakan bir sınav varken halihazırda dersaneleri kapatmak pek akılcıl değildir. Eğer hükümet yeni bir müfredat oluşturup, okullardaki eğitimi iyileştirir ve sınav sistemine bir çeki düzen verirse; dersaneleri kapatmalarına en büyük desteği zaten halk verecektir.