lise 3 teyim. okul çıkışı fena yağmur var. bi kız arkadaşın şemsiyesinin altına girdim. öyle konuşuyoduk. tam hatırlamıyorum nedenini ama konu çav bellaya geldi. ben de tabi son senenin verdiği rahatlıkla bağırdım çav bella çaav bellaa çaavv... diye. tam 3. kez çav bella diyecektim ki arkadan bi ses geldi "ne çav bella sı lan". döndüm ben de. 22-23 yaşlarında, bizim okuldan olmayan, serseri tipli biri. "ney" dedim ben de. tekrar etti çocuk. "şarkı söylüyorum" dedim ben de altta kalmayacak şekilde bir ses tonuyla. göz göze bakıştık 2-3 saniye aramızda 1 parmak mesafesinde. ben "tamam geç yerine" dedim hafif ittirerek, alttan alma amacıyla. o da sanırım "ne oğlum mu?" gibi bişey dedi. başka diyaloglar da yaşanmış olabilir belki. ve ardından bi yumruk attı pezevenk. ben de attım bi tane. ayıran da yok aq. 50 den fazla kişi var durakta ama samimi olduğum kişiler vs.. hep başka durakta. yere düştüm bi kaç darbeden sonra ama otobüs yoluna düştüm. yani duraktaki herkesten bir kaç adım ileriye, herkesin görebileceği bi yere yani. düştükten sonra kalkıp üstüne koştum uçan tekme gibisinden bişeyle. demin ki olay bi daha yaşandı sanki ben yine yere düştüm. sonra sakallı biri geldi ayırdı işte. ben hala bağırıyorum gel lan ibne vs.. diye. çocuğun yüzüne darbe gelmiş miydi bilmiyorum ama eğer o galip gelmişse, başta attığı yumrukladır. başka da öyle çok fark yaratıcak bi darbe gelmedi. bu sırada "burası baltalimanı lan" diye nidalar atıyodu. ben sonra çantamdan puşiyi çıkardım, taktım işte. bu arada onlar duraktan uzaklaştılar. ben de öyle mal gibi kaldım. ama peşlerinden gidermiş gibi yapıp duraktan biraz ileriye gittim boynumda puşiyle. duraktan 20-30 metre ilerde bi ağacın altında beklemeye başladım, duraktakilerin görebileceği bir yerdi. sonra çocuklar geri döndüler ama yanıma gelmediler, durağa dönme niyetiyle yürüdüler işte. göz göze de geldik bi kaç kere o yumruk atan ibneyle. sonra durağa gitmediler tekrar karar değiştirip başka bi yöne doğru ilerledi onlar. ben de ağacın altında biraz daha bekleyip onların gittiği yöne doğru gittim. "üstüme yine saldırsınlar"dı amacım galiba ki boynumda puşi vardı. bi başka amacım da, "durakta o kadar kişi var beni ezik sanmasınlar"dı. gittim onların gittiği yöne ama bi sonuç çıkmadı. bi 20 dakka sonra falan tekrar durağa döndüm, kimse yok tabi. eve gittim işte. cumaydı bi de o gün. hafta sonunu nasıl geçirdim ben bile bilmiyorum. okula nasıl gidicem rezil oldum bana bakarlar mı acaba zavallı gözüyle vs vs.. gibi büssürü şey gelmişti aklıma.
hiçbi sikim olmadı ama okulda. şemsiyesinin altına girdiğim kızla karşılaşınca gülüşmüştük.
fakat şunu çok iyi hatırlıyorum ki hiç pişman olmamıştım orda çav bella diye bağırdım diye. hatta daha da bağladım devrim yoluna. artık daha serkeşleşmiştim. kavgalardan falan korkmamaya, hatta sevmeye başlamıştım daha da. "daha da" dedim çünkü daha önce de kavgacı biri sayılırdım. tabi böylesi ilk defa gelmişti başıma o ayrı.