bir dahi olduğumu ne zaman farkettiğimi çok iyi hatırlıyorum. kendimi asla tüketemeyeceğimi anladığım zaman oldu bu. ne yaparsam yapayım kendimi yokedemiyordum. uyumuyordum geceler boyu, rezil olana kadar içiyordum. aralıksız kırk saat dumanaltı bir yerde dilinin altında jilet taşıyan adamlarla poker partilerinde bulunuyordum. kötü şarkılar dinliyor, aşkı bir paçavra gibi yaşıyordum. ama yine de ölmüyor, tükenmiyor, parçalarıma ayrılmıyordum işte. o an anladım ki ben bir dahiyim.çünkü kendimi bile mahvedemiyorum.
insanın dahi eden bir uyanış. yalan da olsa yanlış da bu uyanış, öyle olur sonra insan, dahi olur. bu da insanın kendini nasıl hissediyorsa o duruma gelmesindendir.
genel bir yanılgı. hemen herkes, kendince önemli anlarında üstünlüğünü fark etmiş ve sadece kendini bağlayan kriterleriyle dahi olduğuna belki ömür boyu sürecek bir saflıkla inanmıştır. bu neredeyse sıradan. ama tersi olursa, insan aptal olduğunu keşfeder ve kendini buna inandırabilirse dahiyane bir buluşa imza atmış olacaktır. hiç aptal yok çünkü, kendini bilen bir aptal bile yok.