"bu şehri kurmak için ne yapılırsa yapılsın, bundan sonra artık, tanıdığımız hiç kimse burada olmayacak..." *
hep bir şeyleri geride bırakarak, hep bir şeyleri unutarak ve hep değişen bir fonda yapılan bir yolculuk hayat.
neleri bırakmadık ki geride, en sevdiğimiz oyunları, arkadaşları, kokulu arı maya silgileri, aşkları, umutları, inançları, annemizi, babamızı...
yine de çaldı müzik, gidenlerin yerine yenilerini koyduk, kaybettiklerimizi kazandıklarımızda aradık ve yola devam ettik.
the show must go on...
mesela ben o yolları o heycanla yürümeyeceğim artık. aştiye koşarak gitmeyeceğim artık.istanbul da bir bekleyenim olmayacak artık. ankara'yı terk etmek beni mutlu etmeyecek artık. her güne daha mutlu uyanacak sevdiğim adama bakıp iyi ki diyeceğim artık.
ilk müşterek paylaşımlarımızdaki aldığımız haz,yeniden sevebiliriz,daha fazla yaşayabiliriz,daha çok şey sığdırabilir ve daha çok paylaşabiliriz;ama o ilk giden esas oğlan/kız la yaşadıklarımızın hazzı bir daha yaşanmaz.
kaybettiğiniz artık toprak altında yeni bir hayatın başlangıcında olan insanları hatırladığınızda beraber geçirdiğiniz anlara bakıp keşke daha çok bütün olsaydık dedirten başlıktır içime dokunmuştur, bir daha eskisi gibi olmayacaktır.
pendik - bostancı sahili bence. benim çocukluğumda hatırladığım bu sahilde 10 tane plaj vardı bi zamanlar. ne yazık ki sahilleri de yürekleri gibi taş...
güvendir. bir kere leke geldi mi bir daha eskisi gibi olamaz hep bir soru işaretini barındırır ya da çekimserlik barındırır. belki de zamanla aşılır belli olmaz.