nasuh mahruki nin yasantı turundeki bir kitabi. kitabı acıp soyle bir goz gezdirdigimde karsılastığım bana gore yabancı sayılabilecek kelimeler (bkz: elbruz ekspedisyonu) beni ziyadesiyle korkutmus ve okunacaklar listemde yer almasına engel olmustur. kitabı henuz okumadığımdan, dolayısıyla yorum yapamayacak oldugumdan oturu, kitabın arka kapak yaszısını buraya nakletmekle yetinecegim:
sovyet asya nın en yuksek ( 7000 metrenin uzerinde) bes dagına tırmanarak kar leoparı unvanını alan ve everest e cıkan ilk turk dağcısını, tien-shan daglarındaki "ic" yolculugunun oykusu....
kendisini bir doga sporcusu ve asığı olarak tanımlayan, magaraların derinliklerinden yuksek doruklara uzanan sessiz, alkıssız, yarısmasında hem yeryuzunu, hem icyuzunu alısılmadık acılardan gormeyi deneyen nasıh mahruki den bir "yuksek irtifa" gunlugu....
önsözünde babasına;" her şey için, bir de beni bu tutkudan, kendisini de meraktan kurtarmak için, zaman zaman, ben uyurken bacağımı kırmayı aklından geçirdiği halde bunu yapmadığı için" diyerek teşşekür eder.
kitap sadece onun dağ serüvenini değil iç serüvenini de anlattığı ahmet telli'den nietzsche'ye alıntılarla süslediği heyecan verici bir eserdir.