Hiçbir konu hakkında tam bilgiye sahip olmamakla beraber sadece anket başlıklarında boy gösterirler. Kendileri tek cümle kurabildikleri için de uzun entryleri kesinlikle okumazlar. Eski yazar arkadaşlarım bilirler ki önceden bkz verme hastalığı vardı. Bir şey yazacak bilgi birikimi olmadığı için sadece yazmış olmak için ya da basit ve kalitesiz mizah olarak sadece bkz verirdi. Yeni nesil hastalıkta bu anket başlık kültürü. Şikayetçi olup aktif bir direniş gibi derdim yok. Cahilin cehaleti de saygısı da kendine..
Kelime ve cümle kapasiteleri kısıtlıdır. Kurdukları cümle çok fazla uzadığında yolunu kaybediyor ve birdaha geri dönemiyorlar. Aynı zamanda uzun bir yazı gördüklerinde de arkalarına bile bakmadan kaçarlar. Bu kadar acizler. Uzun bir yazı okumak bunlara bu kadar zor gelir işte. Herşeye en kısa yoldan en basit şekilde ulaşmak isterler.
O değilde adamlar sadece kısa cümle kuruyor diye ne çıkarımlar yaptım ama.
Yazık ki Sözlükte sabahtan akşama kadar entry girmekte olan yazarlardır. Anın görüntüsü, yazarların dudakları, yazarların gözleri, itiraflar, üstteki yazarın don rengini tahmin etmece gibi başlıklara bayılırlar.
sözlüğün büyük bölümünü oluşturan yazarlardır.
bir diğer özellikleri de; iki cümleden fazla okuyamamalarıdır.
- bu üçüncü cümleyi de onlar okumasın diye yazdım.*
iki ayrılan yazarlardır. az sözle çok şey anlatabilen yazarlar ve yazamayan ancak sözlükte yazar olmayı bir şekilde başaran yazarlar olmak üzere. bu yazarlardan bazıları kendilerini her başlığa entry girmek zorundaymış gibi hissettikleri için yazacak bir şey bulmakta sıkıntı çekmektedirler. bu zorunluluk hissi sonucu yazar, zamanla yazacağı varsa da yazamaz hale gelir. kendisini baskı altında hisseder ve zoraki yazar. okuyucusuna da "bu yazara harf sınırı mı koydular acaba?" sorusunu bırakır.