anlamanın pek bi yolu yok çünkü cinler kılık değiştirebilen varlıklardır. Sizlere bizzat şahit olduğum bi olay anlatmak istiyorum.
Bundan iki yıl öncesi görüklede merkeze yakın bi yerde arkadaşlarla ev tuttuk. Tuttuğumuz evin 300 metre yakınında da köyün içinde kalan bi arkadaş vardı. Gece saat bir gibi dışarı çıkıp bişeyler içmek istedim evde kimse yoktu ben de bu arkadaşı aradım. Çocuk telefonu açtı ama sesi nedense telaşlıydı. Bana; hacı eğer sen sensen şu önümde yürüyen kim dedi. Ben bi an donup kaldım. Anlamadım dedim. Sen geldin acil bi yere gitmemiz gerek dedin sonra yürümeye başladın hızlı yürüdüğün için arkanda kaldım. Peki şu an nerdesin dedim, buskiye doğru gidiyoruz dedi. Telefonu kapatma arkanı dön koşmaya başla bimin ordayım sana doğru geliyorum, dedim. 200 metre ilerde karşılaştık. Hiç durmadan benim eve doğru koşmaya devam ettik. Eve girer girmez odamda köpeğim karl ın yanında diz çöktük, soluk soluğa kalmıştık. Arkadaşım hiç durmadan dua okuyordu. Gece köpeğin yanından hiç ayrılmadı. Uzunca bi süre olayın sersemliğini atamadık. Hiç bi zaman konuşmadık bu konuyu. Zamanla üzerimizdeki etkisi geçti
karşınıza alıp oturtun, yavaşça saçlarını okşayın... nefesinizi kulaklarında hissetsin kokusu burnunuzu sızlatsın biraz. ona duymak istediği şeyler söyleyin ve o en rahat anında yüzünü ani bir hareketle çevirip gözlerinin içine 15 saniye bakın.
boynu kırılmazsa cindir.