o ana kadar kendini bok sanan insanın, aslında kanlı canlı bir et olduğunu keşfetmesiyle başlayan süreçtir. tedavisi tamamlanmış, "akıl sağlığı yerindedir" raporu eline verilerek çıkış işlemi yapılmıştır.
aslında, unutulmaması gereken bir gerçekliktir. ama malesef bazen bildiğimiz halde yine de bir bok olduğumuzu zannederiz, en azından kendi adıma söylüyor ve yazıyorum
ironik bir örnek: bir şirketin kuzey amerika satış müdürü olarak amerikalı lara tanıtıldığınızda hakkınızda oha denmesi, akşam yemeğini olarak mcdonalds ta hamburger ile geçiştirdiğinizde kafanıza dank eden gerçek...
24-25 (yada daha fazla) yaşına gelmişsinizdir.sizin yaşında iken babanızın evi ve 2-3 tane çocuğu vardır.ev kurup aile olabilmeyi başarmıştır.sosyal cevre edinip toplumda bir yerlere gelebilmiştir. ancak siz (ya da biz, ya da ben ) hala okulun, eğitimin, karının-kızın, bilmem ottan püsürükten şeylerle uğraşırsınız.
ardından o adama bakıp bakıp imrenirsiz. heee birde o adamı bi bok yerine koymaz burnunuzdan kıl aldırmazsınız. kızar, bağırır, cahil dersiniz. telefonda msj cekemeyebilir yada bilgisayar da yazamayabilir. bazı fikirleri sizi sinir edebilir ancak o adam hayatı benimsemiştir arkadaş. ödemelerini bilir, evin eksiğini bilir, tutar bir de senin cebine para koyar.
işte bunu anladığınızda sizden bir bok olmayacağını anlamış olursunuz.
bir boktan farkin olmadigini anlamanin bir alt seviyesi. psikolojisi bozulup "evet abi, bi bok degilmisim ben" edalarinda gezen sahis, ilerleyen günlerde "kendimi bok gibi hissediyorum, hatta bokum ben, bokun ta kendisiyim, bok bok ..." diye dolanacaktir. ***
cok iyi anlaştıgınız sizi seven arkadaşlarınız vardır, sevdiginiz ve sizi seven bir sevgiliniz vardır, dersleriniz iyidir ya da iyi bir işiniz vardır, iyi para kazanıyorsunuzdur. ama bir anda birden anlarsınız hiç bi bok degilsinizdir aslında. arkadaş sevgili dersler iş para hiç biri sizi bi bok yapmaz. ve hatta sizi neyin bi bok yaptıgını bulamaz ve içten içe korktugunuz sonuca dogru ilerlersiniz hiç bir şey sizi bir bok yapmaz, hiç bir şey hiç kimseyi bir bok yapmaz *
insanın, çevresini iyi seçememesinden, etrafının iyi gün dostlarıyla dolu olmasından mütevellittir.
sanırım bu olayın gerçekleşme yüzdesi kişinin cüzdan şişkinliğiyle doğru orantılı olarak ilerliyor. Bu yüzden, sonradan zengin olan insanlar parasına daha iyi sahip çıkar, vaktiyle 1 ekmeğini, cebindeki son parasını yahut son sigarasını onunla paylaşan insanı bilir.
nasıl bir olaydır ki bu? yaşamayan böyle düşünmeyen var mıdır acaba?
veya öyle olmayan insan var mıdır?
biz kendimizi her daim bir bok sanıyoruz oysa o kadar sıradan işler ile uğraşıyoruz o kadar sıradan şeyleri kafamıza takıyoruz ki kendimizi sadece ''bok'' sanıyoruz.. sonrasında o sıradan olan şeylerin, aslında sıradan olan dertlerin sıradan olduğunu ''gerçekten'' gördüğümüz zaman ise zaman geçmiş oluyor geriye bakıyoruz ve ''ben aslında bir bok değil misim'' ''bir bok olduğumu zannediyor musum'' diyorsunuz..
hayat ve gerçekler acıdır ve insanın canını acıtır.. ama her zaman gerçekler kalır insanın elinde. kendini her zaman kandıran bir insan tanımadım olmadım.
yanlış bir sonuçtur. doğrusu 'bir bok olduğunu anlamak' olmalıdır. kendisini bir bok zannedenlerin, gerçekten de zannettikleri gibi olduklarının farkına varmalarıdır.