"pişmanlık duyupta birgün ararsan, nerdeyim nasılım diye sorarsan, bir ayrılık şarkısı seç sessizce çal benim için yüreğin ellerinde öylece kal benim için aynanın karşısına geç yüzüne bak benim için eğer ki ağlıyorsan bu yaşlar ikimizin." yazardım. sonrada onu denize atardım.
bir şairin şiiri dışında çok şey yazılabilir. bir şairin, şiiri katiyen bir beyaz kağıda yazılmaz çünkü. en az beyaz eteği ile kanlı saldırılara hazırlıksız yakalanmış bir kadının durumu kadar utandırıcıdır beyaz bir kağıda yazılabilecek herhangi bir şiir, şairi için.
gene de çok şey yazılır. bakışlarında kaybolduğunuz birisinin, üzerinizdeki etkisini yazabilirsiniz misâl uzun ve katiyen kurallı olması gerektiğini düşündüğünüz cümlelerle. içinizden ne geliyorsa ve geldiği gibi yazmanız mümkündür. belki bildiğiniz bütün küfürleri, aralarına virgül dahi koyma gereği duymadan sıralarsınız bir beyaz kağıt üzerine. veya bir dilekçe yazarsınız.
hitabet işini "hazreti mevlâya" diyerek çözebilir, dünya varlığını sürdürmeye devam ederken gördüğünüz, kabullenmekte zorlandığınız aksaklıkları şikayet eder ve sonunda da "gereğinin yapılmasını niyaz ederim" dersiniz.
gene de her birisi, neredeyse şeytanla kolkola yazılmış, birçoklarında karşı konulmaz ve önü alınmaz duyguları kanatmayı başaran bir şiiri yazamazsınız.
bir alışveriş listesini yazabilirsiniz gene de beyaz bir kağıda. almanız gereken ne varsa üzerinde uzun uzun düşünerek yazabilirsiniz çekinmeden.
beyaz bir kağıda ne yazacaksın allasen? bırak bir kenarda, usulca kirlenmesini ve biraz dahi olsa renginin uçmasını bekle. en olmadı sigaranın dumanındaki katrana bulanıncaya dek sabret. sonra, illa ki yazacak bir şeyler bulunur gri bir kağıda...