+mahmut abi 2dir değdiriyon, bak sesimi çıkarmıyom ama...
-yok be olum ne değdirmesi, uyuzlanma hemen.
+e abi ilkinde normaldi, 2.sinde ne diye sertleşti senin küçük oğlan?
-yok be olum sana öyle gelmiş.
+yok be diye diye berber koltuğunda sikilecez he.
-yok be olum.
çocukluk dönemimde bir gün berbere giderken annem bana amerikan tıraşı olacağımı söylese de ben subay tıraşı olmak istiyordum. sonra saçımı kesmeye başlayan berbere arzumu dile getirdim. o da bana subay tıraşı yapacağını söyledi. olayın asıl ilginç tarafı burada başladı zaten. o ibne adam saçımı kaşla göz arasında kestikten sonra mantar kafayla evin yolunu tuttuk. o günden beri bir liverpool'a bir de berberlere güvenim kalmadı.
daha ensede küçük tüğlerden başka birşey yokken , sık sık traş ihtiyacı doğması için enseye jileti acımasızca vurması sonrasında 20 li yaşlarda ensede saçtan bağımsız garip bir yaratık yaşıyor görüntüsü oluşması .
hava sıcak ve herzamanki berbere degilde başka bir berbere dogru yol alınır. genç bir çocuk karşılar yaşı 18 veya 20. koltuga oturulur. nasıl kesiyoruz abi? usturaya vur amkoyum. yok lan ne usturası hehe. sen subay tıraşı yap bakayım. başlar bu arkadaş tıraş etmeye 25 dk geçtikten sonra muhabbet etmeye başlıyoruz. zaten kayışte burda kopuyor. abi sen ne iş yapıyorsun? hede hödede gulu gluluk yapıyorum. o ne yaa! salak herkes ne iş yaptıgımı anlamasın diye öyle kullanılıyor o kelimeler. haa tamam ozaman der. ardından bende ona hayatıyla ilgili bir kaç soru sorayım dedim. sen kaç senedir bu işi yap.... dememe kalmadı ki bu arkadaş lafa atlamazmı, abi ben aslında okuyom yea boş zamanlarım da bu işi yapıyorum. beynimden vurulmuşa döndüm. bir haftadır saçları taramadan geziyorum. çünki hep yamuk yumuk kesmiş şerefsiz.