buna da şükür.
ya kurufasülye yiyip ağzınla değil de holoskoocaaart diye kıçınla bağırsaydın (bir de soğuk havada üşütmüş isen) inanın, köpeğin ağzından kemiğini düşürürdün.
edibüdü: köpeğin ağzından kemik düşürmek deyimi genellikle iğrenç ya da pis kokulara verilen tepkide geçer.
malumunuz, köpekler aç değil ise veya kemik fazla ise sonra çıkarıp yemek için ya da yumuşaması-çürümesi için kemiği toprağa gömer.
zamanla kemik toprak altında nasıl kokacağını tahmin edin. köpek bu kemiği yerken ya da ağzında iken size iğrenç ya da pis gelen kokunun köpeğin burnuna gelip çürümüş toprak altında olan kemiğin kokusu değil de sizin pis iğrenç dediğiniz koku yüzünden köpeğin ağzından kemiğini bırakması tıksırması...
kokunun size pis iğrenç gelme seviyesini anlatmak için "bu ne ya, köpeğin ağzından kemik düşer" dersiniz.
pis veya iğrenç bir kokuyu tarif etmek için kullanılır.
edibüdü2: pis ve iğrenç aynı mana anlamda kullanılmaz. iğrenç koku dediğinizde (ya da başka bir şey; yemek içki araba elbise vb için iğrenç tanımı yapmak) daha çok bireyseldir. zevkler düşünce bakış açısı kültür çevre aile vb etkenlerin tanımladığı olguların yansıması olan beğeni kriterine daha yakışır.
pis demek ise toplumsal-evrensel tanımlar etken olur.
bir araba modeli ya da hintlinin street food kültürüne bakıp beğenmez iğrenç diyebillirsiniz ama o beğenmediğiniz arabaya pis diyemezsiniz.
edibüdü3: bu saatte bir soğan kokusundan nerelere geldik. adeta bilgi sıçtık.