bir barbar kendin tartar bir barbar assaglarda

entry2 galeri0
    ?.
  1. bir turgut uyar sakinliği, durgunluğu, aynı zamanda çoşkunluğu, utanması,çekinmesi.

    ey susam!.. ey karanlık!.. ey borçlarını ödemeyenler!..
    sen o ses misin en aşağılardan gelen!..
    karıştırın bütün otları o aşağlarda
    yıkın benim güvenimi,
    soğuk bir at olsun seslendigim ses, yıkın!..

    ben koşarım aşağlara, koşarım
    yıkanacak boğulacak su bulsam...

    ey her şey!.. ey beni gülünç eden bitki sapları!..
    sessiz katlanmalarıyla... içimde ölmüş çocukları sallayan
    vazgeçilmez uğursuz şarkının salıncağı!..
    ben durmadan en utandırıcı şeyleri hatırlasam.
    nasıl camsı gürültülerle olacak her şey,
    ve sularla,
    ve nasıl artık arınamaz kirlenmiş olurum o zaman, yıkın!..

    ben koşarım aşağlara, koşarım
    yıkanacak boğulacak su bulsam

    ey bütün kadınlar uzak!.. güneşi övmüyorum. ve
    kanım ne güzel akıyor... ıslak taşlıklarda. sanki her şey,
    sanki her şey!.. katıyürekli kârcıların, yani büyük
    tecimenlerin
    uzaklardan getirip sunduğu kanlı pahalı bir tabak...
    ey yanan bir şey,
    yanan ve içilen bir şey,
    karanlıktı kanım bir şey,
    güneşe başkaldırmıştı kanım (.....) sanarak.
    ben artık büyük kıyıları boylasam.

    ben koşarım aşağlara, koşarım
    yıkanacak boğulacak su bulsam...

    ey kimse yok!..ey bir mavinin unutulmasından
    arta kalan!..
    ey sen var mısın?
    ey olma!..
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak
    ah, yağmur başlayacak

    gece olsa da sussam...

    ben koşarım aşağlara koşarım
    yıkanacak boğulacak su bulsam...

    ey sür atlarını bacaklarımdan bağlayıp karışık ölümsıkıntııslakgülünçlüğü
    renkli camların!.. bir göl bulacağız sonunda,
    develerin suyunu içip tuzunu bıraktığı,
    kirli ayakparmak aralarını yıkadığı cünüp adamların, burunları
    kıllı...
    benim kanım gülünç ve kahraman lekeler bırakacak
    öbürkülerin yanında,
    camlar nasıl olsa kırılacak
    sonra yatacağı geceye gidecek herkes

    ben ne yapsam ne yapsam ne yapsam...

    senden haber ver, ey yaralı kahraman atlar!.. ey büyütüp
    yaralarını yalayan atlar!.. otoburlukla kana karışmayan atlar!..
    arabanızı çekiyordunuz,
    aygırlarınızı iştahla uyandıran kalçalarınızda büyük yaralar...
    kuyulara eğiliyoruz, ve büyük övgüsünü yapıyoruz küçük
    yıkıntısının soğuk ışıklı kulüplerin, ve kara küplerin ve etekleri
    kısa, koltukları tüylü kadınların ve kötü dükkanlar
    karanlığının...

    eğilmiş, çiçek toplayan bir çocuk bulsam...

    ben koşarım aşağlara, koşarım
    yıkanacak boğulacak su bulsam...
    2 ...
  2. ?.
© 2025 uludağ sözlük