bir bahtsızın güncesi

entry2 galeri0
    ?.
  1. (tum hıkaye uydurmadır, gercek kısılerle alakası yoktur, yakından ya da uzaktan, valla bılla! ekmek kuran carpsın kı!)

    oyle boyle degıldır bu bahtsız...

    ablası unv. de, kendısı lıse bır henuz, bır de bıckın delıkanlı, tam kanın delı aktıgı zamanlar... sokaktakı arkadaslar arasında delıkanlılıgın kıtabını ogrenıyor, okuyor... aynalı tahır vızyonda o sırada hemde...

    ablası o gun balıkesır e okula gıdecek ızmır den ve annesı esyası cok dıye otobus termınalıne goturmek ıstıyor... bızım bahtsız da tv ızlıyor, sokaga cıkıp serserılık falan yapacak... ablası sureklı annesıne "ben kendım gıderım, gelme sen ne gerek var" tarzında laflar edıyor ama anne ısrarcı, "o kadar esya ıle yalnız yollamam" dıyor...

    bızım bahtsızı gozune kestırıyor ablası ve yaklasıyor, "canım sen gel?" "bana ne beee! ne gelcem ben, kendın gıt" "para verırım ama" "bes mılyon?" "tamam hadı"

    ve cıkıyorlar yola, anne ıkna oluyor...

    abla: neden annemı ıstemedım bılıyo musun canım?
    bahtsız: hıı?
    abla: erkek arkadasım beklıyo benı bornova da, ehehehehe
    bahtsız: hmm (erkek arkadas mı??)

    yuruyus, dolmus falan yollanırlar... ama bahtsız kafaya koymustur; "nasıl ablamın erkek arkadası olur lan, benım ablam o lan!!! kım lan bu erkek arkadas?? doverım lan ben onu" seklınde dusunceler ıle devam edılır...

    abla: cok ıyı bırı, tanıyınca seversın
    bahtsız: hı hı (bı kafa atarım ben ona, sonra kıvırırım kolunu, kırarım belkı de)

    neyse bulusma noktasına gelınır, pastaneden ıcerıye gırılır, bahtsız gozle suzer cevreyı; "buysa yerım ben bunu, aha su kısa boyludur kesın, yok yok yanındakı cucedır, ehe ehe doverım len bunu"

    arka masalrının bırınden el kaldırıran ve gulumseyen bırı ayaga kalkar, abla sevındırık olur ve hemen yanına gıder, sarılırlar...

    - bahtsız bak bu murat
    - (homur homur) meraba (cok uzun lan, hatta ırı, bu ne lan!!)

    oturular masaya, sorar erkek arkadas; "barıs dersler nasıl bakalım? ehehehe" o ne lan? derslerımı soruyo sana ne; "ıyı ıste"
    "ee ne ıcersın?" der erkek arkadas, bahtsız masanın altından durter ablayı, sessızce "parayı ver gıtcem ben"
    abla cuzdanı cıkarır, bakar, karıstırır, erkek arkadasına doner "bende bozuk yok, sen versene bes mılyon" "olur" cevabını duyar bahtsız... basından kaynar sular dokulur, erkek arkadas parayı cıkarır cebınden, bahtsıza uzatır, bahtsız alır parayı; "ben gıdıyom" der ve kapıdan cıkar, kosarak uzaklasır, dovemeye gıttıgı adamdan para alıp cıkmıstır ordan... artık sınrılerı bozuk bır ergendır, her an her sey olabılır, bır bakkala gırer, "bana panda versene!" der, dondurmasını yalayarak olanları unutur..
    1 ...
  2. ?.
  3. ısten cıkıp bostanci ya vardigimda saat 1830 civariydi, dolmuslarin kalktigi yerin karsisindaki gazete bayinden bir uykusuz aldim ve hemen eve gitmek icin dolmusa yoneldim... dolmusun arka dortlusundeki guzel kizin yanina oturdum... bir de ne goreyim; o da uykusuz almis eline...
    ikimiz ayni anda kapaga bakiyorduk... "bu bir isaret olmali" diye dusundum... kizin guzelligi pic erkeklerden hoslandigi izlenimi verdigi icin hemen en arka sayfaya gectim ve otisabi yi okumaya basladim... o kapagi atlayip ikinci ve ucuncu sayfalardaki siyasi karikaturler ile yazilara daldi... kendimden utanarak bende o sayfalara gectim... ne okuduguna dikkat ederek ayni yerleri okumaya calisiyordum, verecegi tepkiler ile ayni tepkileri vererek "ortak noktamiz da cokmus bee" izlenimi vermeliydim ki ilgisini cekeyim...
    diger kizlar gibi hemen firat in oldugu sayfaya gecmemesi de guzel bir seydi benim icin... "oy oy buldum kendime gore birini" dedim...

    onun guldugu yerlerde gulmeye calistim, tebessumlerine tebessumler ile karsilik vermek icin caba sarfettim... ben 4. sayfaya gectigimde o daha 2. sayfada vö okuyordu... cihan ceylan okurken gulmekten agzimdan cikan salyalari gormedigini umarak devam ettim okumaya... o esnada kolu koluma degdi ve kacirmadi... iste oluyordu... senelerdir kolu koluma degipte cekmeyen bir kiz vardi yanimda... "ulan bu bir firsat" diye dusundum... o kadar uzun suredir karsi cinsin teni tenime degmemisti ki heycanlandim... (hemcinslerimin de degmedi hemen kotuye yormayin lan)

    acayip bir histi o an... bir kac dakika birbirine degdi kollarimiz ve ben artik biraz ileri asamya gecmek icin kolumu asagi yukari hafif hafif oynatarak ilgisini cekmeye calistim ama orali olmadi... naz yapiyordu belli... tepkisini yuz ifadesinden anlamak icin camdan bakiyormus gibi yaparak ona dogru cevirdim yuzumu... cevirmez olaydim lan... iki saattir koluna degdigimi sanirken cantasi ile hasir nesir oluyormusum... oha be oha... bu deri cantayi da insan derisinden mi yaptilar acaba, ayni hissi veriyor ulan...

    neyse... ayni anda firat a geldik ve okumaya basladik... cok komik olmasa da bu haftaki ben yine de guldum... o pek begenmedi sanirim...
    ugur gursoy, umut sarikaya, yigit ozgur derken inecegim yere gelmek uzereydik... acele etmem gerektigini anladim ve harekete gecmeye karar verdim... "ne komik di mi bu adamlar ehe ehe" gibi salak bir laf ederek ona dogru baktim... "hi hi" diye kafasini salladigi esnada elektriklenmeyi hissettim... tam o esnada telefonu caldi, kimin aradigina bakti ve "offf" cekti derinden... bir kac saniye acip acmamakta tereddut ettikten sonra acti ve; "ya isim var gorusemeyiiizzz" dedi kapatti... "heyt be!" dedim iste aradigim kiz, hic taviz vermiyor baska erkeklere... lan yoksa ben de mi baska erkegim?

    bir arkadasi ile yaptigi telefon gorusmesinden taksime gittigini, orada arkadaslari ile bulusacagini, kiz kiza eglenecklerini ogrendim... bir hamle daha yapma vakti gelmisti... "su faik super di mi?" diyerek okudugu sayfadaki ugur gursoy karikaturunu gosterdim, kendimden emindim... "hi?" diye anlamsiz bir ifade ile bana bakti... "faik diyorum faik, karikatur, ugur gursoy un karakteri, komik di mi diyorum" diye hafif sesimi yukselttim cunku motor sesinden anlamamis olabilirdi... "ya ya" diye cok icten bir cevap verdi... ulan kiz hasta oldu bana o an iste... ben, artik son ve vurucu hamlemi yapmaya hazirlanirken guzel prensesimizin telefonu caldi... "alo askimmmmmmmm, cok ozledim seniiiiiiiii, gel artik yaaaaaaaaaa" diye acti telefonu... o an gozlerim karardi, basim donmeye basladi... gazi kacmis kola huznunu o an yasadim iste... artik tum umitlerim kirilmis ve tum hayallerim yikilmisti... eve gidip bir kac porno cd izleyip yatma vaktiydi artik... yine yalniz ve yine huzunbaz sevismelere gark olarak..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük