küçüktüm balkona koyduğu tahta parçalarından kendime çalışma masası yapmıştım. geldi baktı orasına burasına ben tam kızacak derken, sen de it aklı var kızım demişti gülümseyip. nedense çok mutlu olmuştum.
kuzum,aşkım, meleğimdir. birde en güzeli aferin sana çalıştın kazandın gurur duyuyorum kendinedir. birde sarılmıyormu böyle içten gülerek. hayatımza giren hiç bir erkeğin veremeyeceği güveni veren erkek babanın verdiğidir. sevilesi adamdır o.
bir insan bu kadar guzel "essek oglu essek" diyemez. benim yakisikli, merhamet dolu babam. al omrumu koy omrunun ustune. kizin kurban olsun senin bastigin topraga.
bizde az görülen bir şey.
keşke babalarımız biraz daha seven, hassas kalpli ve en önemlisi de çocuklarıyla empati yapabilselerdi. iyi ki babamız oldular buna bir itirazım yok, hatta yaşadıkları dönemlere baktığımda, çektiklerini dinlediğimde onlara hakta veriyorum.
ve soruyorum bu yorgun ağaçlar, her şeye rağmen bir güzel laf, tatlı bir söz söyleyerek, fidanlarına güneşi getirmiş olmazlar mıydı ?.