Bağımsızlığı, özgürlüğü, dinin gücünü ve kutsallığını bir şiirin satırlarına gizleyen, bir şiirin satırlarında haykıran ve bir şiirin satırlarında bağımsızlık mücadelesini resmeden bir kahramandır mehmet akif. yazılarının ve şiirlerinin o eşsiz satırlarında; geçmişin izlerinden, geçmişin o zor ve yorucu karanlık günlerinden bahseder. mehmet akif, bizi kurtuluş mücadelesinin o sonlarla başlayan zaferine götürür. biz de milli değerlerimizi, hayatımızın ve yaşamımızın nasıl şekillendiğini, hangi zorluklarla bugünlere gelebildiğimizi anlarız.
Mehmet akif, ümidiyle tutunuyordu satırlarına. şiirlerini; iman gücüyle ve milli duygularla yoğurdu; ekmek gibi, aş gibi... kalbinin en mükemmel köşesine gizlediği hislerini ve zihninin en karanlık ve puslu köşelerine sakladığı düşüncelerini yağmur taneleri gibi serpiştiriyordu mısralarına. bilgiler sel olup akıyordu; zihnimize ve gönüllerimize. mehmet akif'in zihninde milliyetçilik çığlıkları yükseliyordu, kalbinin en yaralı köşesinden de dua ediyordu gözyaşlarıyla birlikte; mehmet akif ağlarken gözyaşları da ağlıyordu; hıçkırıklar atarak, feryadlar ederek...
Mehmet akif, bir büyük şair, bir büyük kahraman; yazdıklarıyla, hissettikleriyle ve düşünceleriyle... yazıyordu, kimsenin cesaret edip de yazamadıklarını ve hissediyordu yazdıklarını ve bu dünyada böyle var oldu, var olacakta!...