1.yıl hediyesi olarak sevgilime bir kitap hediye edip, kitabın sayfalarına da görünmez kalemle aşk hikayesi tadında bizim hikayemizi yazmış olduğum bir jesttir. Evet görünmez kalemle yazdım ki azıcık gizem olsun diye. Farkedemedi tabiki okuma kalemini de hediye edince çözdü.
kafamda yazdığım uyduruk bir aşk hikayesi var. kesinlikle var. buyrun okuyun. canan tan'dan hallice . *
bir kız var, adı k olsun. k kızımız bir ofis içinde çalışıyor. balık etli ve kilosunu genelde kemiklerine atan bir kız işte.
ailesi onu görücü usulüyle evlendirmek ister. kızımızda kabul eder, canı sıkılmış, bıkmış artık ya.
fakat fazla kiloları yüzünden o gelinliği nasıl giyineceğini düşünüp dururken, ofisteki en sevmediği ve sürekli onunla uğraşan erkek -adı c olsun- kızımıza koşu yapmasını söyler. hatta öyleki, isterse ona eşlik edeceğini ve bu sayede hiç sıkılmayacağından bahseder. kızda kesinlikle kabul eder, sonuçta motive oldu ya... yalnız kız oğlana evleneceğini demez.
bu hiç sevmediği adamla, koşu yapa yapa, zamanla anlaşır. her koşu yaptıklarında gülerler, konuşurlar, espri yaparlar. ve kızla uğraşan c artık k ile uğraşmamaya başlar. hatta öyleki ona daha farklı davranır. ve kızın düğününe 2 hafta kala birbirlerine öperken bulurlar. kız birdenbire ağlamaya başlar, ben evleneceğim der. bu sefer oğlanda şoklara girer. o da ağlamaya başlar. hatta öyleki, birbirlerine sarılıp ağlamaya başlarlar.
not: gerisini kafamda kuramıyorum. üste de yazdığım gibi canan tan dan hallice. öhöm öhöm.
vazgeçemiyorsun değil mi ? mutluluktan çok acı verdiğini biliyorsun, içindeki mutluluğun her geçen dakika azaldığını bilmene rağmen vazgeçemiyorsun. aşığım diyorsun kendine. aşk böyle birşey diyorsun. sahip olamadığın birini yanında istiyorsun. belki içinde umut var bir gün yanımda olur diye belki de yok. neden vazgeçemiyorsun ? neden seni mutsuz etmesine izin veriyorsun ? neden isteyerek acı çekiyorsun ?