"sen eğitimsizsin, cahilsin, görgüden yoksunsun" anlamına gelen, saçma sapan aşağılama kelimesi.
bunu yapan şahıslara: "onların bizden farklı şartlarda yaşaması, eğitimden yoksun olmaları, bizim gibi sushi'yi, laila'yı, msn'i, hit şarkıları, son çıkan filmleri, modayı bilmemeleri, bizim gibi yüksek binalarda oturmamaları, lüks arabaları olmamaları onları küçümseme hakkını sana vermez. sen yüksek standartlarda yaşıyorsun da ne oluyor? hala insanları kategoriler ayırıyorsun. hepimiz insanız insan. yerimiz ne olursa olsun, insanız" denmesi gereken olaydır.
adeta bir terbiyesizlik, ahlaksızlık göstergesidir. bu tür insanların insan ilişkilerinden ve bir şeyleri görüp geçirmeden yoksun oldukları kesindir. bu lafı dedikten sonra gülen veya tasvip eden şiracıları ise derhal kapı dışarı edilmelidir.
mustafa kemal bosuna söylememiştir''köylü milletin efendisidir'' diye,bu lafı assagılama belirteci olarak kullanan mahlukatlar kendilerinden süphe etmelidirler.
köylülükle alay etmek salt köyde oturan insanlarla alay etmek değil, köyden kente göçen ancak ısrarla köydeki yaşamını kente adapte etmeye çalışan, değişimi reddeden ve bulunduğu ortamı geriye götürmekten geri durmayan zihniyetle alay etmektir. köyde oturan insan ise alay edilmemesi gereken, ekmeğini yediğimiz insandır.
yer: istanbul - bağdat caddesi tayfasını içinde barındıran istek vakfı uluğbey lisesi
tarhi : kesin olunmamakla birlikte 1999'un eylül'ü ekim'i arası bişey
olay:
o zamanlar ben tabi gölcükten kalkmış gitmiş eğitimime deva metmek için depremzede öğrencilere* yardımcı olan istek vakfının benim için uygun gördüğü, uluğbey lisesinde eğitimime devam etmekteyim.
okulun ilk günü, ders arasında sıralarda toplanmış bir grup öğrenci
o grup öğrenci: ogö
bir öğrenci: bö
ben: chemsuk
ogo: şş millet bakın yeni öğrenci gelmiş sınıfa!
başka go: vuhaaaa, waaaoooww, hade yaaaaa nerde nerde nerde???
ogo'dan bo: kardeş meraba, tanışalım ben ...*, sen?
chemsuk: benim adım ...*, memnun oldum,
bo: eee nerden geldin? caddebostan, kadıköy ...
chemsuk: ben gölcükten geldim!
bo: ne? gölcük mü?
chemsuk: bilmem bilir misiniz, gölcükte değirmendere'den, hani bi fik...
bo: değirmendere? nediyon kardeşim sen istanbullu değil misin?
chemsuk: *yok kardeşim, değilim, ben izmit'ten geliyorum, izmit, bildin mi?
bo: ya bırak ya bu adam koylu!!!
-evet yanlış okumadınız, replikler aynen böyle gelişmişdir-
chemsuk: nasıl, koym u? yok ya orası il, bildiğin istan...
bo: ya bırak ya hadi kantine gidelim
bo: ya kardeş sizin orda sinema var mı?
bo: oha lan, vizontelede bile sinema vardı, heralde orda da vard...
bo: peki sen mcdonalds'ı bilir misin?*
bo: sizin evde televizyon var mı?
-işte böyle sevgili okurlar, uuserler, ya da ekranın yanıbaşında olan diğer sıfatlı şahsiyetler, bunlara da insan diyoruz, hatta diliniz varmasa bile bunları da allah yarattı diyorsunuz, susuyorsunuz. evet belki o zamanlarda değirmenderem depremden dolayı çok kötü durumdaydı, insanları kaçmıştı gitmişti, ama ne olursa olsun köylü denmemeliydi bana karşı.
eğer izmitli olmak köylü olmaksa evet köylüydüm ama neydi o bakışlar o küçümsemeler o sorular, yıkılmıştım ezilmiştim, yer yarılsaydı da içine girseydim olmuştum.
işte biz de bunlara hala insan diyoruz. sen çok yaşa uluğbey lisesi, bana koylu diyen bütüüüüün* öğrencilerinle beraber hem de çok yaşa.
sayende 4 ay bile duramadan izmit'ime geri döndüm ve gerçekten insanın evi gibisi yokmuş neymiş öğrendim.
ve sayende cix, concon, tiky tayfandan uzakta gerçek hayatta yaşamayı öğrendim ve gördüm ki gerçek köylü tarla da köylerde yaşayanlar değilmiş.
artık o kavram değişmiş, biz eskiden kendi köyünden çıkmayanına, köyü dışında bişey bilmeyenine derdik köylü diye, hal böyleyken ben size köylü bile demem.**
kendini beğenmiş, sonradan görme, beceriksiz, niteliksiz, daha tavukla horozu ayırd edemez zihniyettekilerin kullandıkları, geyik olarak da kullanılsa da ayıp cümledir. ifade olarak cahil, bilgisiz, görgüsüz, kaba insan olarak kullanılmak istendiğine göre şöyle bir cevap gelir insanın aklına; efendi öyleyse besledikleri nedir?.
(bkz: köylü milletin efendisidir)
kişinin büyük olasılıkla içinde bulunduğu sınıfın doğal bir refleksi olarak söyleyeceği söz öbeğidir. doğaldır çünkü kendisine göre zaten her sınıf aşağısındandır, bu yüzden bu şekilde davranır. bir de bunu söyleyen yarı cahil insanlar vardır. asıl onlardan korkmak gerekir ve onlara karşı tavır almak gerekir. diğerlerine karşı zaten olunabilir ama asıl tehlike arz eden yarı cahil kişinin kurduğu cümledir. son olarak köylüler olmazsa bir gün bile yaşayamayacağını bilmezler bunların hepsi.
yaşam bicimi değişik insanların,yaşam biçimi değişik başka insanlara hakaret etmek istemesi.üstünlük çabası.zaten göçer bir kökü olan toplumsalımızın,yerleşik düzene ve burjuva kültürüne adapte olamayışını anlatan, incitmek için kullanılmaya çalışılan söz.
köylülük ne aşağılanacak ne de övünülecek bir durumdur. aşılması gereken bir yaşam formudur. köyler sosyal kültürel ve ekonomik açıdan kısıtlı olanaklar sunabilen yerlerdir. öyle olduğu için bugün köyde yaşayan insanlar çocuklarını okutmak, daha konforlu, daha insanca yaşayabilecekleri olanaklar yaratabilmelerini istiyorlar.
"köylü" sosyolojik bir kavramdır. o özelliklere uyan insanlar için kullanılabilir ve bu özellikler istenen özellikler değildir. karşıtı medenidir. buradaki medeni şehir anlamında medine den gelir.
şehir hayatına adapte olamamış, köy yaşantısını şehre taşıması ile türkiye gibi bir ülkede olsa olsa en fazla 3 nesildir şehirde yaşayanla çatışan insanlarımız var, doğrudur. bunu normal karşılamakla birlikte mevzuyu farklı boyutuyla ele alacağım.
insanları doğdukları yerlere ya da memleketlerine göre sınıflandıran, monitörün ardında olmanın verdiği rahatlıkla istediği kıyafete bürünen angut tayfasına sözüm. o klavye sayesinde şehirli de olur, köylüyü de aşağılar, başbakan olduğuna bile inandırabilir birader, vallaha bak.
başıma gelmedi, bana henüz bulaştırmadın pisliğini ama, niyetin varsa bu entry'i okuduktan sonra sözlerini yutuver kuşum.
doğum yerim veya memleketimden dolayı beni ya da herhangi birini "köylü" diye aşağılamaya yeltenen şah-ı dürzü, iyi dinle. sen; garsondan hesap istemek içün utancından elini kaldıramazken, alışveriş merkezi ya da plaza gezerken avuçların yaban domuzu gibi terleyip; "lan herkes bana mı bakıyo lan?" deyu paranoya tepelerinde dolaşırken, kız arkadaşınla mc donalds'a girip, orada nasıl alışveriş yapıldığını bilemeyip, karıya; "tatlım sen al, ben masa tutuyum, kendine ne alıyosan bana da ondan al tamam?" diyerek titrerken, ben; orta anadolu'nun en b.ktan şehri yozgat'ın, yozgat'ın en b.ktan ilçesi akdağmadeni'nin, akdağmadeni'nin en boktan köyü oluközü'nün adamı ben, sana şehirli nasıl olunur öğreteceğim. öyle ki beni gördüğün zaman takatin ve dahi iflahın s.kilecek, garanti ediyorum sana. haa bu sefer de; "ay pis kapitaliiiist!" deyu ağlanacaksın biliyorum. eee, sen kapitalizmin dümen suyunda köylü-şehirli diye ayırıyorsun ya beni, haydut?
tuh senin suratına. allah'ın hırvat stoperi.
edit: yaşar usta gibi entry girmişiz abura koyim ahahha.