milliyetçiliği zaman makinesi gibi icat edilebilecek bişey zannedenleri sevindirecek bir saçmalık. oysa onu yaşamak gerekir. ırkçılık olmadığını anlamak o kadar zor değildir.
devrimciliği bankamatik kırmak ve kaldırım taşlarını sökmek, sağa sola molotof kokteyli atmak sanan zihniyetin yorum yapmaması gereken bir konudur milliyetçilik.
türkler tarih boyunca kurdukları devletleri kanların dolaşan kandaki devrimcilik ile değil milliyetçişikle kurmuşlardır. şimdi tutup da mevcudiyetini milliyetçi genlerine borçlu olan bir ülkeye ve millete az gelişmiş ülke milliyetçiliği yapıyor demek ne bir bilgi nede bir tecrübedir, doğrudan doğruya saçmalamaktır.
aslında ülke milliyetçiliği konusunda en gelişmiş ülkelerden biri olmamız gerekirken, bu gün bu durumda olmamızın sebebi bir dönem uygulanan aşırı türkçü politikalar sanırım. Osmanlı döneminden gelen ülke milliyetçiliği geleneği bence cumhuriyet dönemi ile yok sayılması büyük bir hatadır.
Bugün övünerek anlattığımız çanakkale'de türk, kürt, çerkes, boşnak, arnavut, arap, rum, ermeni, yahudi yan yana yatmasının sebebi osmanlı'nın ülke milliyetçiliği konusundaki başarılı politikalarının göstergesidir. Gel gelelim günümüze, durum o kadar içler acısıdır ki birbirimize tahamül edemeyecek durumdayız.
"bir az gelişmiş ülke milliyetçiliği olarak türkiye milliyetçiliği : türk milliyetçiliği "*. baskın oran'ın atatürk milliyetçiliği adlı yapıtında üzerinde uzun uzun durduğu milliyetçilik tipinin türkiye'ye uyarlamasıdır. türkiye gerçekten de az gelişmiş ülke milliyetçiliğinin prototipidir.