- alırken sıkan ayakkabının hakkaten de "zamanla açılır o abi" diyen ayakkabıcının da dediği gibi açıldığını ve ayağınızı sıkmadığını farkettiğiniz ilk an.
-bağcıklarını çözmeden çıkardığınız ilk an.
ya da;
-yerden hafif sekerek önünüze gelen topa içinizdeki sabri sarıoğlu'nu durduramayıp "allah ne verdiyse" vurduğunuz ilk an.
özellikle converse için tabanın düşmesi ya da önünden parmakların dışarıya fırladığı andır. bu şekilde giymek bile modaymış bu mereti.
(bkz: bi yaşıma daha girdim)
üzerindeki derisinde çizilmeler görmeye başlanılan andır.
yamuk basılıyorsa topuğunun yarı kısmından eridiği andır.
su birikintisine basıldığında ayağınızın ıslandığını hissettiğiniz andır.
taban yan dikişleri ameliyattan çıkmış hasta karnındaki dikişler gibi ortaya çıkmaya başladığı andır.
elbette eskimeye başladığı için yenisinin alınmasına karar vermek tüketim çılgınlığıdır. bir kişinin eskidi diye çöpe attığı bir ayakkabıyı çöpte bulan bir başkası için "oh bir ayakkabı buldum hem de gıcır gıcır" dedirtebilme ihtimali yüksektir.
ayağımda ayakkabım olmadığı için her gün isyan ederdim Allah'a. ta ki bir gün ayakları olmayan birini görene kadar.
