berrak tüzünataç güzel hatun. engin altan düzyatan sürekli karizma gözükmeye çalışan, antipatik, sarışın, fena denilemeyecek adam. özeti bu. başka pek de bir şey yok zaten. hayatımda böyle sıkıcı film izlemedim arkadaş. öyle bir içim sıkıldı ki kusmak istedim filmden çıktığımda. neyse ki kafa insanlarla gitmiştik de dalga geçtik sürekli. kısaca allah belanı versin leyla yılmaz.
film başladığında salonda 15 kişi vardı. perde arasından sonra 6 kişi kaldı. filmin bitiminde de herkes birbirine geçmiş olsun dileklerini iletti. öyle bir film işte.
Dvd satış listelerinde hep üst sıralarda görünce merak edip aldığım, bu kadar haksız eleştiriyi neden aldığını anlamadığım film. basbaya bir lobinin kurbanı olmuş türk filmi. onca saçma film arasında ilaç gibi geldi.
Tunca Arslan'ın itirafına sebep olmuş filmmiş aynı zamanda...
filmin gösterime girdiği 11 mart 2011 haftasının arka pencere yıldız tablosuna baktım, herkes bir yıldız çakmış,bizim ekip o hafta ters tarafından kalkmış anlaşılan diye düşünmeden edemedim! bulut mu olsam, gemi mi yoksa...diye bitireyim, gerisini siz tamamlayın."
ödüle doymayan sıkıcı film. 2012 los angeles movie awards'den üç ödül alarak şaşırtmıştır. Geçenlerde de new york'tan da en iyi film dahil dört ödülle dönmüştü. Enteresan.
ilk yarım saatini ancak izletebilen film. belki devamı izlense farklı düşünülebilirdi ama "kötü" kelimesinin rahatlıkla yakıştığı film. sanki roller oyuncuların üzerinde çok iğreti durmuş, yani adlandırılamayan bir rahatsız edici yan bulunuyor filmde, çözülmesi zor.
perşembe 21.15 te kanal d'de tv'de ilk kez yayınlanacak film. erkeklerin izleyince berrak hanımın canlandırdığı deniz karakteri gibi bir hatun istedikleri fikrini oluşturan, fakat asıl hayata döndüklerinde öyle bir hatunu kaldıramayacaklarını anladıkları film.
hayatımda izlemiş olduğum en berbat ve saçma film. izlerken sinir krizi geçirdim, berrak tüzünataç'tan ordaki karakteri sayesinde daha fazla nefret etmeye başladım. kısacası izlemeyin, izlettirmeyin.
kanal d de yayınlanan, 5 dk izleyip tiksindiğim film.
engin altan ın yolculara seslenen " kaptanınız konuşuyor " tarzı sesiyle sevgilisiyle kavga ettiği kısma denk geldim ve acaba gerçekten böyle bir olay yaşanmış olabilir mi diye düşündüm.
-senden nefret ediyorum
+ (mmmhhh) ne oldu
-pislik
+(nhhh) ne oldu dedim
adam kavga ederken bile sesimi nasıl kullanırsam seksi olur acaba, nın derdinde.
berrak tüzünataç ın pek suçu yoktu aslında. o replikleri kim yazmışsa yazarken kafası iyiydi herhalde.