milletin yüzde doksanına posta koymaya kalkan zavallı güruh. içimizdeki hainler olduklarının dahi, farkında olmayan at gözlüklü aldanmışlar... 'at o gözlüğü ve beynini kullan ey kişi' denmeli bunlara... a.k.a. ulusalcılar ve saz arkadaşları...
edit: işbu entrydeki yegâne hata; 'yüzde doksan' ibaresinin 'yüzde seksen' olarak yazılmamış olmasıdır.
post modernizim, modernizmin anti tezidir... modernizmin aynasıdır post modernizim... yani post modernizmde gerici olmak, modernizimde ilerici olmaktır... tabi adam bizi post modern gerici yapınca, kendisi post modern ileri oluyor, ve böylece vicdanını rahatlatıp, poşetlerini rüzgarla ferahlatıyor... gel gör ki, post modernizmde ilerici olmak modernizmde gericilige es deger... kısaca demek istiyorum ki; yobaza altın semerde vursan gericidir...
ayrica bugun acikca goruluyorki, bir avuc post modern gerici, pek buyuk bir kitle olan (!) post modern ilericilerin popolarinda "uc bucuklama" veya "yusuflama" diye tabir edilen reaksiyonları yaratıyor. ilginç...
dincilerin turetigi birseydir. post modern gerici diye birsey olmaz olsa olsa postmodern ilerici olur. ewet o da bu ulkede bir avuc birakilmaya calisiliyor ama herseyin ustesinden gelirler kimse merak etmesin.
kullananların savunurken komik duruma düştüğü söz grubu. irtica yanlısı insanların laikliğe sahip çıkmak isteyenlere karşı kullandığı komik tamlama. mhp'ye sol parti demek gibi bir şeydir.
Bahsi geçen bir avuç post modern gerici tanımı yanlış bir tanımdır. Zira içlerinde provokatörler olsa da çoğunluğu neler döndüğünün farkındadır. Parti tüzüklerinden haberi olmayıp, "kocam hangi partiye oy atarsa oyum ona,evimin direği,gadasını aldığımın yiğidi" şeklinde düşünen, demokrasiyi ve laikliği sindirememiş, anlayamamış bir toplumun seçtiği, zamanında şeyhlerin dizinin dibinde oturup el etek öpen, türbanı siyasal bir simge haline getirip oy toplayan, din gibi dogmatik bir olguyu değişken sınırlara sahip olan demokrasinin içine sokan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını istemeyen kişilerden oluşur bu "post modern gerici"ler. Böyle sakat bir düşünce yapısıyla, demokrasi hazımsızlığı çeken türkiye'de cumhurbaşkanının recep tayyip erdoğan olmasını istemedikleri için meydanlara çıkıp miting yapan, orduyu göreve çağırmak gibi olmayan, sadece dikkatleri bu konuya çekmek isteyen bir gruptur bu grup.
gericidirler çünkü oligarşi taraftarıdırlar, elit bir kesimin ülkeyi yönetmesini istemektedirler. arzuladıkları adeta feodal bir yapıdır. hayallerindeki dünyada iki sınıf vardır: milletin efendisi olduğunu söyledikleri ama buna bir türlü inanmadıkları, çalışıp çabalayan ve vergi veren itaatkar köylüler ve köylülerin verdiği vergilerle onlara hizmet götürdüklerini söyleyen elitler. köylüler hiçbir şeyden anlamazlar ve köylülüklerini korudukları müddetçe tahammül edilebilirler. örneğin geleneklerine uygun bağladıkları başörtüsüne tahammül edilebilir. başka türlü bağlarlarsa devleti yıkacak siyasi akımların maşası olmuş olurlar. çünkü düşünemezler, beyinleri küçüktür, yönlendirilmeye müsaittirler. bu nedenle özgür iradeleri de olamaz. eğitimli görünseler de beyinleri yıkanmıştır. çünkü onlar elitlerden değillerdir. zengin olmaları da kendi yeteneklerinden değildir. elit olmadan zengin mi olunurmuş? mutlaka yeşil sermayenin türkiye acentalarıdır. hem köylü köylülüğünü bilsindir. köylünün ne haddinedir sanayici, ihracatçı olmak? o inek sağsındır, buğday eksindir. devlet meseleleri onu aşardır.
işin aslı bu düşündükleri gibi değildir. millet eğitimsiz de olsa sağduyu sahibidir. adamın ne mal olduğunu gözünden anlar.
iddia ettikleri gibi, bir koca karısını tehditle başka partiye oy verdiremez. oy kabinine tek kişi girebilir ve hangi partiye oy verdiğini ancak kendisi ve allah bilir.
halkın cahil ve yönlendirmeye müsait olduğunu düşünüyorsanız buyrun, siz de yapın propagandanızı. kandırılmaya müsaitseler eğer, siz tarafından da kandırılmaya müsaittirler. hem bin yalanın ikna ediciliği bir hakikatten daha güçlü olamaz. madem sözlerinizin doğru olduğunu iddia ediyorsunuz, buyrun anlatın, kandırın ve alın iktidarı. demokratik rejimde herkesin fikirlerini anlatması, ekmek ve su kadar hakkı. ama yeter ki orduyu göreve çağırmayın, ikna ile yapamadığınızı silahla yapmaya çalışmayın. milletle devletini karşı karşıya getirmeyin.
hem iddia ettiğiniz gibi bu ülkede şeriat isteyen demokratlar falan yoktur. ya şeriat isteyebilirsin ya demokrasi. demokrasiyi şeriata araç falan da yapamazsın, bu muhaldir, paradokstur. çünkü demokrasi varsa eğer, herkesin inancını yaşayabildiği bir ortam vardır, laiklik vardır. devletin hiçbir dine karışmadığı rejim ise şeriat olamaz. sonuçta görülüyor ki demokrasiyi şerita alet etmekle itham ettiğiniz kişiler, aslında inanç hürriyetinden başka bir şey istememişler.
dini siyasete alet etmek, dini sömürmek tabirleri ise çok populer ve populer şeylerin çoğu gibi çok anlamsız. öncelikle şunu anlayın ki, millet ancak bir ihtiyacının yerine getirilmesi vaadiyle sömürülebilir. iktidarın görevi ise milletin ihtiyaçlarını yerine getirmektir. örneğin iktidar başörtüsünü okullarda serbest olacağını vaadetmişse ve bunu yerine getirmemişse, milleti sömürmüş demektir. yani anlayacağınız, milletin bu yönde bir talebi var ki sömürülebiliyor. iktidar ise millet iradesi olmaktan başka bir şey olmamalıdır.
son olarak, malum kişinin cumhurbaskanı olmaması için anayasal hiçbir engel yoktur. basbakan olabilen kişi, cumhurbaskanı hayli hayli olabilir. ben isterdim ki cumhurbaskanını 2 turlu bir seçimle halk seçseydi, bundan çıkan sonuca da karşı çıkacakların ne mal oldukları apaçık belli olsaydı. turnusol kağıdı gibi olurdu, ala olurdu. ama mevcut yol da geyet hukukidir, bundan önceki birçok cumhurbaskanı ve sezer dahil bu yasalarla seçilmiştir. onların meşruluğuna gölge düşürmeyin lütfen.
"şu olan basbakan olamaz", "bu olan basbakan olamaz" deyip komik duruma düşmeyin. şaibeli bir durum varsa iş mahkemeye kalır. herkese de mahkemenin kararına saygı duymak düşer. bilir misiniz gora da geçen bir laf var; gotunuzden element uydurmayin
yukarıda geçen gerici ifadesi, tanımda geçtiği şekliyle düşünenleri kapsamaktadır. bu şekilde düşünmeyenler ve daha önce böyle düşünüyor olup da bu düşüncelerinden vazgeçenler bu ifadenin dışındadırlar.