bugün

binip gün batımına doğru sürerdim. o yelelerini, ben saçlarımı savururdum güneşin son kızıl bakışında.
ona çok iyi bakardım.
Kesip yerdim. Çok merak ediyorum at etinin tadını.
Binerdim.
Hayırlı forumlar.
atım olamaz .
Ne bileyim napardım gece gece nereye koyarım ben bu atı şimdi nasıl beslerim hasta etmesem aç bırakmasam bari evdekilere ne dicem acaba diye düşündüm beynim yandı valla.
çölün ortasında gün batımına doğru giderdik beraber.
dünyayı fethederdim, eskiler hep öyle yapmış.
makina mühendislerinden sakınırdım.
Bağlardım, ancak atım yok.
(bkz: atları bağlayın geceyi burada geçiriyoruz)
k*rtlere sorulmaması gereken soru.
ismini 'hadi kızım' koyar yarışlara sokardım.
Dombra müziği eşliğinde kırlarda dört nala sürerdim. Dırırırım oooo dombra.
Sabah kahvaltısından sonra, yürüyüş.

görsel
Adını behlül koyardım.
beyaz endülüs atımı çölde sürmek isterdim.
keser, sucuk yapardim... Onla mi ugrasagim amk....
Kafasını severdim, kimseyi üstüne bindirmezdim. Üzülüyorum ben hayvanların üzerine yük konulmasına veya oturulmasına.
Kovboy filmlerindeki gibi bir fayton yaptırıp Avrupa'yı fethe çıkardım. faytonda atımın yemi ve köpeğim olurdu. Ama önce manyak koşardık. Sonra araba olayına girerdim.

Ben bildiğin red kit olmuşum ya, şimdi farkettim. Şokum geldi.
Tsk'ya bağışlardım.
Demir atım var ama aynı zevk değil tabi.
Ormanda gezinti iyi olur yanında atlı bi arkadaşın sohbet ederek at sürmek.
istanbulun göbeğinde apartmanda zor olurdu ama illa ki bir çözüm bulurdum.

görsel

at lan bu at. bal porsuğu ve at olsun illa ki çözüm bulurum..
Ona küçük cezalar verirdim. tatlı ve küçük
Çok uzaklara atimi dört nala sürerdim.
Belaya atlan giderim. 
Kurşun gibi, mavzer gibi. 
Dağ gibi patlar giderim.