bir atin olumu

entry5 galeri0
    ?.
  1. hayvanlarla alakalı genel görüşümü yıkan bir eylemdir.

    hayvanları pek önemseyen biri olmadım hiç. hatta küçükken oklavayla öldürdüğüm kertenkelelerden dolayı müebbetim bile var.

    at yarışı oynamaya başlamıştım zamanın birinde. hayatımda bir o eksikti zaten. iddaa, sayısal loto, tombala, batak, poker ve türlü bahisler yetmiyormuş gibi. yine amaç aynıydı aslında para kazanmak ve bilmek. sonuçlardan 10 saniye önceki o adrenalin. dünyaya böyle hizmettiğimi düşünmem. bunun bir işe yaradığını düşünmem.

    altılı ganyanı deli gibi oynadığım bir kış mevsiminde, bir at ölmüştü. herhangi bir attı bu. herhangi bir hayvan, herhangi bir insan gibi, herhangi bir çiçek ,her gün ölen şeylerden sadece biri gibi. ama bu atta beni kendisine çeken bir şey olmuştu düşünüp bulamadığım.

    bir köpeğin arabanın altında kalıp ölmesi mi hayır, bir kedinin soğuktan gebermesi mi sokakta hayır, bir farenin yılan tarafından yutulması mı hayır, yılanın bir taşla paramparça olması mı hayır, bir kuşun kafeste can verişi mi hayır.

    hiçbiri bir atın ölümü kadar heybetli değildi. bir atın ölürken ki klası onların hiçbirinde yoktu. hatta insanda bile.
    7 ...
  2. ?.
  3. iki atın ölmesinden daha iyi olan bir şeydir.

    eksi editi: tamam lan niye ölüyor ki zaten at ölmesin hiç.
    1 ...
  4. ?.
  5. gençtim. bizim oralarda tay derlerdi. başta taytı çağrıştırdığı için sevmemiştim. zamanla alışıp müptelası olmuştum. artık herkes tayat diyordu. hayatı çağrıştırdığı için üzülmüyor değildim. okşanmak konusunda üzerime tanımıyordum. tüm zamanım otlarken gördüğümde tanımayacağım kişiler tarafından okşanmakla geçiyordu.

    - bla bla -

    büyüdüğümü hissediyordum, çünkü artık okşamak yerine vurmak tercih ediliyordu. o gün gerçekten güneş "alın amına koyim" dercesine gösteriyordu kendini. biz de sike sike alıyorduk, çünkü açık alanda otluyorduk. neyse, o gün bir tayavrat gördüm. ömrümde, yani çiftlikte gördüğüm en güzel tayavrattı. başta tevratı çağrıştırdığı için bu ismi sevmemişti ama mecburdu. bunun farkında olarak toynağından tuttum. baş döndürücü bir endamı vardı. çiftlikte kimse olmadığında "kıraç"a bağlayıp, kişniyordum. kişniyordum, kişniyordum, bir gün baktım, kişnemeden duramaz olmuşum...

    yine çiftlikte kimsenin olmadığı bir gün kişnemeye başladım. patavatsızca kişniyordum. o yüksek dozajlı kişnemelerin ardından, bir irkilmeyle doğruldum. tayavrat odama geliyordu... nallarının üzerinde yürüdüğünü hissediyordum ve kafamı pencereden uzatıp bakınca karanlığın içinden simsiyah gözlerini gördüm. yanıma geldi ve hiç kişnemeden öpmeye başladı... o öptü ben öptüm, o öptü ben öptüm... kaçıncı önsevişmemiz hatırlamıyorum, yerden bir kaldırma kuvveti geldi. krikoyla yukarı çekilen lastiği patlamış araba gibi hissettim. bir de baktım, at olmuşum!

    - bla bla -

    işte bir atın "olumu".
    2 ...
  6. ?.
  7. krallıktan önemlidir.

    --spoiler--
    ah atım, güzel atım,
    senin için krallığımı feda ederim.
    --spoiler--
    0 ...
  8. ?.
  9. en başa dönmeme neden olan bir ölümdür.

    bir atın asla ölmemesi gerektiğini anladığım bir andır o an. tarifi, 13 yaşımda her tarafımda çıkan sivilcelerin bana o zaman verdiği aşağılık duygusu ile aynı olan, anlatılamaz, idrak edilemez ve sorgulanamaz olan şeydir.

    kafamda bir şarkı, karşımda bir ölen bir at, düşerken ki gözleri, benim gözlerimden damlayan bir su birikintisi..

    bir hayvan ancak bu kadar güzel olabilirdi ölürken. bir insan ancak bu kadar bahtsız olabilirdi, devam etme gücünü tam da bulmuşken.

    bir mucizeyi bekliyordum sanki o an, at için de, aşk için de, hayat için de.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük