dünya'yı yaratılış teorisinden arındıran, gece gece kedi kesip partiler düzenleyen, ''biz maymundan geldik olm'' diye haykırışlarda bulunan ateistin içinde bulunduğu ibret verici hikayesidir.
günlerden salı; özel ayin gününde arkadaşlarla toplandık. israil mason lobisinden aldığım haberleri hemen arkadaşlara aktarmıştım. artık kedi partileri halka açık düzenlenecekti ve 2 yaşına kadar yürümeyi öğrenmemiş bebekleri kesebilecektik. ilk başta yadırgasakta ''sikerim adaleti çekerim emaneti'' dedik ve işlemlere hızlı bir şekilde koyulduk. neyse günün yorgunluğunu eve vardığımda hissetmiştim. hemen sahanlığa girip 35 yıldır yıllandırdığım, minnoş adlı kedinin kanından bir kadeh doldurdum. işte bu kırmızı güzellik bana hayatımda yaşadığım bütün elem olayları unutturuyordu. çılgın müslümanların garip ve desteksiz konuşmalarıyla geçen bir gün daha sona ermişti...
sabah kalkıp yüce charles darwin'in resmine bakıp bir kez daha şükür ettim. beni maymundan geldiğime inandıran bu adam gözümde bir tanrıydı. her neyse bizim komşu hüsniye abla'nın ziline basarken buldum kendimi bi anda. 1 yaşına yeni girmiş selma bebeğine bir göz atmak istediğimi söyledim hüsniye teyzeye. o da zaten uydurduğum müslüman, dinine düşkün kimliğime inanmıştı. çünkü apartmana takke, seccade ve tesbih ile giriyordum. herkes bu kimliğe hasta kalmıştı. dini vecibelere uyuyordum. pilavlı sohbetler gerçekleştiriyordum...
hüsniye teyze bir anda şu sözleriyle beni ereksiyon etti. ''berkcan benim bu gece biraz işlerim var selma'ya 2 3 saatliğine bakar mısın?'' umduğum ve istediğim başıma gelmişti. cool ve soğuk tavırlarımla ''tabi olur'' dedim. hüsniye teyze: tamam oğlum akşam bırakırım'' dedi.
heyecandan kıpır kıpır eve dönmüştüm. akşama kadar zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ve bir anda zil çaldı. hüsniye teyze selma bebek ile karşımdaydı. artık yeni görevimdeki ilk emrimi bu bebekle gerçekleştirebilecektim. neyse aldım çocuğu mahzene geçtim. çocuk bu dünyadaki müslüman tavırlarıyla bana bakıyordu... (devamı gelecek)
